Adet Dönemi Yan Etkileri Nelerdir?

Adet kanaması, kadınların yaklaşık 30-35 yıl boyunca her ay yaşadığı ve ortalama 2-7 gün süren bir durumdur. Genellikle 21-35 günde bir meydana gelir ve kendine özgü belirtilerle birlikte ortaya çıkar. Adet dönemi; karın ağrısı, baş ağrısı, bel ağrısı, mide bulantısı, yorgunluk, sinirlilik, göğüslerde hassasiyet ve uyku sorunları gibi rahatsız edici etkilerle kendini gösterir.

Adet döneminin sancılı geçmesi durumuna dismenore adı verilir. Adet kanamasının 1. gününden 2. gününe kadar kanamanın en yoğun olduğu dönemdir. Bu dönemde rahim kasları, menstruasyon sırasında rahim duvarını döşeyen endometrial tabakayı vücuttan atmak için kasılmalar yapar. Bu kasılmalar rahimde ağrıya neden olur. Adet kanamasının 2. gününde kanama miktarı azalır ve ağrı da hafifler.

Adet döneminin yan etkileri kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Tüm kadınlar adet dönemini aynı belirtilerle ve aynı şiddette geçirmez. Genellikle adet döneminde baş ağrısı, bel ağrısı, yorgunluk, karın ağrısı, sinirlilik, göğüslerde hassasiyet, mide bulantısı ve uyku sorunları gibi yakınmalar görülür.

Baş ağrısı: Adet döneminin en sık görülen belirtilerinden biri baş ağrısıdır. Hormonal değişiklikler ve kan basıncındaki dalgalanmalar baş ağrısına neden olur. Baş ağrısı migren şeklinde olabileceği gibi gerginlik tipi de olabilir.

Bel ağrısı: Vücuttaki hormonal değişimlerden kaynaklanan bel ağrısı genellikle 1-3 gün sürer. Bu süreçte bel bölgesinde ağrı ve rahatsızlık hissedilir.

Karnın ağrıması: Adet döneminin en belirgin yan etkisi karnın ağrımasıdır. Özellikle adet kanamasının 1. ve 2. günlerinde rahim kasılmaları nedeniyle karın ağrısı yaşanır.

Mide bulantısı: Vücut hormon seviyelerini yeniden dengelemeye çalışırken mide bulantısı oluşabilir. Genellikle hafif düzeyde olan bu bulantı bazen kusmaya neden olabilir.

Yorgunluk: Adet döneminde kan kaybı nedeniyle yorgunluk hissi artabilir. Hormonal değişiklikler de vücudun daha fazla enerji harcamasına neden olarak yorgunluğa sebep olur.

Sinirlilik: Adet döneminde hormonal değişiklikler nedeniyle sinirlilik hali yaşanabilir. Duygusal dalgalanmalar bu dönemde artış gösterebilir.

Göğüslerde hassasiyet: Meme dokusundaki hormonal değişiklikler nedeniyle göğüslerde hassasiyet ve şişlik meydana gelebilir. Meme uçlarında da hassasiyet hissedilebilir.

Uyku sorunları: Adet dönemi öncesinde hormonal dalgalanmalar nedeniyle kadınların uyku düzeni bozulabilir. Uykuya dalmakta güçlük çekme veya sık uyanma gibi sorunlar yaşanabilir.

Ateş basması: Özellikle menopoz dönemindeki kadınlarda adet döneminde hormonal değişimlere bağlı ateş basması hissi yaşanabilir.

Bacaklarda kramp: Bazı kadınlar adet kanaması sırasında bacak kaslarında kramp hissi yaşayabilir. Kas spazmları nedeniyle oluşan bu kramp genellikle hafif düzeyde olur.

Dolaşım sisteminde değişiklikler: Hormonal değişiklikler nedeniyle adet dönemi sırasında kan damarları genelde genişleyerek kalp atış hızını artırır. Bu süreçte düşük tansiyon gelişebilir.

Tansiyon değişiklikleri: Adet kanamasının başlamasıyla birlikte vücutta sıvı birikimi meydana gelebilir. Bu durum tansiyon yükselmesine neden olabilir.

Cilt sorunları: Vücutta hormon seviyelerinin değişimiyle birlikte ciltte sivilcelenme veya yağlanma gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

İrritabl bağırsak sendromu (IBS): Adet döneminde bazı kadınlarda IBS belirtileri ortaya çıkabilir. Karında kramp, şişkinlik, gaz ve ishal gibi sindirim sistemi yakınmaları oluşabilir.

Vücutta sıvı birikimi: Adet döneminde vücutta hormonal değişiklikler nedeniyle sıvı tutulumu yaşanabilir. Bu da şişkinlik ve ödem oluşumuna neden olabilir.

Mide problemi: Bazı kadınlar adet döneminde mide problemleri yaşayabilir. Mide ekşimesi ve hazımsızlık bu dönemde ortaya çıkabilen yakınmalardandır.

Tükenmişlik sendromu: Adet döneminin başlangıcıyla birlikte hormonal değişiklikler nedeniyle bazı kadınlar tükenmişlik hissi yaşayabilir. Yorgunluk ve motivasyonda düşüş meydana gelebilir.

Adet döneminin sancılı geçmesi durumunda vücuttaki bazı mekanizmalar normal işleyişine devam edemez ve bu durumda dismenore adı verilen hastalık meydana gelir. Dismenoreli kadınlarda adet sancısına ek olarak ishal, kusma, baş dönmesi ve bayılma da görülebilir. Dismenore adet dönemi başladığında rahmin kasılması ile oluşur ve adet kanamasının ilk birkaç günü boyunca etki gösterir.

Dismenore Nedir?

Dismenore, adet kanamasının başladığı günlerde rahmin kasılarak meydana getirdiği sancılı, rahatsız edici ve dayanılmaz ağrılarla kendini gösteren kadın hastalığıdır. Kadınların yaklaşık %60-80’inin adet dönemi boyunca farklı şiddetlerde sancı hissettiği düşünülse de, bazılarında hiçbir belirti görülmezken bazı hastalarda bu sancılar günlük hayatı olumsuz etkileyebilir ve ilaç tedavisi gerektirebilir.

Dismenore genel olarak 2 tipe ayrılır: Primer dismenore ve sekonder dismenore…

Pimer Dismenore

  • Pimer dismenore (birincil dismenore), genç kızlarda ve adet görmeye yeni başlamış kadınlarda görülen kramplı karın ağrılarıdır.

  • Dismenore türlerinden primer dismenorede ağrı genellikle hafif veya orta şiddette olup kötüleşen kramplar şeklindedir ve kadının günlük hayatını büyük ölçüde etkilemez.

  • Ağrı genellikle kasık bölgede başlar ancak bel bölgesine de yayılabilir.

  • Pimer dismenorenin nedeni hormonal değişikliklerdir; östrojen adı verilen hormondaki artış kasılmalara neden olurken progesteron adı verilen hormonun azalması da bu kasılmaları tetikler.

  • Pimer dismenore adolescent yıllarda (genç kızlıkta) ortaya çıkmaya başlar ve genellikle 20’li yaşların ortalarına kadar devam eder; kadın doğum uzmanları pimer dismenorenin genç kızlara özgü olduğunu belirtir.

  • Pimer dismenorenin genel tedavi yöntemi kısa süreli ağrı kesici ilaç kullanımıdır; ibuprofen gibi nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) kullanılır.

  • Pimer dismenorenin ilaç tedavisine yanıtsız kalan kadınlarda hormon tedavisi de uygulanabilir; hormonal kontraseptifler ve doğum kontrol hapları bu amaçla tercih edilir.

Sekonder Dismenore

  • Sekonder dismenore (ikincil dismenore) ise genç kızlarda veya doğurganlık çağındaki kadınlarda görülen ve altta yatan bir sağlık sorununun neden olduğu adet sancılarıdır.

  • Rahim içi yapışıklıkları veya miyomlar gibi anatomik problemler, endometriozis (rahim içi tabakanın rahim dışına yerleşmesi) veya pelvis içi enfeksiyonlar sekonder dismenorenin yaygın nedenleri arasında yer alır.

  • Ağrı genellikle hafif ila orta düzeydedir ancak daha şiddetli ağrı yapabilen problemler de vardır; bu nedenle sekonder dismenorenin tanısı altta yatan nedenin tedavisiyle mümkündür.

  • Sekonder dismenorenin tedavisinde altta yatan problemin düzeltilmesi esastır; bunun için cerrahi müdahale gerekebilir veya tıbbi tedavi uygulanabilir.

  • Sekonder dismenorenin sebeplerinden biri endometriozistir; endometriozis tedavisinde genellikle doğum kontrol hapları, hormonal tedaviler veya cerrahi yöntemler tercih edilir.

Dismenore Belirtileri Nelerdir?

  • Dismenorenin temel belirtisi karın bölgesinde tekrarlayan kramplı ağrı ve sancıdır; bu ağrı genellikle adet kanamasının başlamasıyla birlikte ortaya çıkar.

  • Ağrı adet döneminin 1. veya 2. günü en yoğun şekilde yaşanır ve genellikle bir hafta boyunca sürer; sancılar hafif ila şiddetli arasında değişebilir.

  • Kramplı karın ağrısının yanı sıra karnın alt kısmında baskı hissi ve rahatsızlık duyulabilir; bu belirtiler bazen bel ağrısı ile birleşerek alt sırt bölgesinde de hissedilebilir.

  • Kramplara ek olarak bulantı, kusma ve ishal de dismenore belirtileri arasında yer alır; bazı kadınlar bağırsaklarında hassasiyet hissedebilir.

  • Bazı kişilerde bel çürüklüğü olarak tanımlanan bel ağrısı da görülebilir; bu durum bel bölgesindeki kasların gerilmesi veya iltihaplanmasından kaynaklanır.

  • Kişilerin yaklaşık %50’sinde baş ağrısı veya migren gibi belirtiler de görülür; bu durumda hormonal değişimlerin migreni tetiklemesi etkili olabilir.

  • Dismenore yaşayan bazı kadınlar psikolojik belirtiler de deneyimleyebilir; gerginlik, sinirlilik, endişe hali veya ruh hali dalgalanmaları ortaya çıkabilir.

  • Dismenore belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir; bazı kişiler sadece hafif kramplar yaşarken diğerleri şiddetli ağrılar yaşayabilir.

Dismenore Neden Olur?

  • Dismenorenin nedeni tam olarak anlaşılamasa da hormonal değişikliklerin rol oynadığı düşünülmektedir; kadınların yaklaşık %60-80’inde görülen primer dismenorenin altında yatan mekanizma tam olarak aydınlatılamamıştır.

  • Pimer dismenorenin nedeni vücuttaki prostaglandin adı verilen maddelerin artış göstermesidir; prostaglandin seviyesindeki artış rahmin daha fazla kasılmasına yol açar ve rahim kaslarının gerginleşmesine neden olarak ağrı oluşturur.

  • Pimer dismenorenin diğer bir sebebi ise östrojen hormonundaki ani artışlardır; östrojen seviyesinin yükselmesi rahimdeki damarların genişlemesine neden olur ve ani genişleme sonucu stres hormonu olan kortizol salınımı artar.

  • Kortizol seviyesindeki artış vücudun stresle mücadele etmesine yardımcı olurken aynı zamanda bağışıklık sistemini baskılar ve iltihaplanmaya neden olabilir; bu da pimer dismenoreye sebep olan diğer bir mekanizmadır.

  • Dismenore türlerinden sekonder dismenorenin nedeni ise üreme organları ile ilgili bir sorundur; endometriozis (rahim içi tabakanın rahim dışına yerleşmesi), pelvik inflamatuvar hastalık (PID) ya da fibroid (rahimde oluşan iyi huylu tümör) sekonder dismenorenin yaygın nedenleri arasındadır.

  • Bazı araştırmalar endometriozisi olan kadınların adet sırasında daha fazla östrojen üretme eğiliminde olduğunu göstermektedir; bu yüksek östrojen seviyeleri de adet sancısını artırmaya neden olabilir.

Dismenore Risk Faktörleri Nelerdir?

  • Kadınların %60-80’ini etkileyen primer dismenorenin risk faktörleri arasında genç yaşta adet görmeye başlamak bulunur; genç yaşta menopoza giren veya sigara içmeyen kadınların da riski daha yüksektir.

  • Aile geçmişinde primer dismenore öyküsü bulunan kadınlar risk altındadır; annesinde veya kardeşlerinde primer dismenore olan bir kadının kendisinde de olma ihtimali yüksektir.

  • Ayrıca primer dismenorisi olan kadınlar başka hastalıklarla birlikte (astım veya IBS gibi) risk altındadır; bu hastalıklara sahip olan kişilerde adet sancısı ihtimali daha yüksektir.

  • Dismenorenin belirtilerinin şiddeti kişiden kişiye değişmekle birlikte düzensiz adet döngüsüne sahip olan kişilerde daha fazla sancı görülür; adet döneminin kısa sürmesi de düzensiz döngüye bağlıdır ve risk faktörü olarak kabul edilir.

  • Obezite de primer dismenore için bir risk faktörüdür; vücut kitle indeksi (BMI) 30’dan fazla olan kişilerde primer dismenorenin görülme sıklığı daha fazladır

  • Son olarak iltihaplı hastalığı olan kişilerde primer dismenore riski daha yüksektir; inflamatuvar bağırsak hastalığı veya lupus gibi otoinflamatuvar hastalıklara sahip olan kişilerde daha fazla kramplı karın ağrısı görülür.

Dismenore Tanısı Nasıl Konur?

  • Dismenorenin tanısında öncelikle detaylı bir anamnez (öykü alma) süreci başlatılır; kadın doğum uzmanı tarafından hasta ile yapılan görüşmede adet döngüsü ile ilgili bilgiler toplanılır ve belirtiler değerlendirilir.

  • Anamnez sırasında adet kanamasının başladığı tarihler, düzensizliklerin olup olmadığı, ilk kez ne zaman ağrı hissedildiği gibi sorular sorulur; ayrıca karın bölgesindeki ağrının ne kadar süredir var olduğu, ne zaman başladığı, ne kadar sürdüğü, hangi şiddette olduğu ve eşlik eden diğer semptomlar da sorulur.

  • Bazı durumlarda fizik muayene de yapılır; pelvis muayenesi ile rahim boynu hassasiyeti veya ovaryan kitle varlığı değerlendirilir.

  • Daha ileri tanı yöntemleri arasında ultrasonografi (USG) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yer alır; bu görüntüleme teknikleri rahimdeki yapısal anormallikleri değerlendirmek için kullanılabilir

  • Düşük ihtimali bulunan gebeliklerde hemogram (kan sayımı) istenebilir; hamileliğe bağlı sorunların dışlanması amacıyla beta HCG testi yapılır.

  • Dismenorenin tanısını koyabilmek için hekimler hastanın öyküsüne göre gerekli testleri isteyerek uygun tanıyı koymaya çalışır; uygun tanı ile birlikte doğru tedavi planı oluşturulur

Dismenore Tedavisi Nasıl Yapılır?

  • Dismenorenin tedavisi genellikle semptomları hafifletmeye yöneliktir; basit analjezikler (ağrı kesiciler) kullanımı krampları hafifletebilir ve sağladığı rahatlama sayesinde hafif vakalarda etkili olur

  • Pimer dismenorinin tedavisinde nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler), örneğin ibuprofen veya naproksen kullanımı önerilir; NSAID’ler prostaglandin üretimini inhibe ederek kramp ve inflamasyonu azaltır.

  • Pimer dismenorisi olan kişilerde kombineli hormonal kontraseptiflerin kullanımı da oldukça yaygındır; doğum kontrol hapları içinde düşük doz östrojen ve progesteron kombinasyonunu içerir

  • Pimer dismenorisi tedavisinde vajinal yolla uygulanan doğum kontrol yöntemleri de tercih edilebilir; vajinal ringler veya implantlar hormon salarak adet sırasında yaşanan krampları azaltabilir

  • Pimer dismenorenin tedavisinde etkili olduğu gösterilen bir yöntem de hormonal spiraldir (IUD); hormonlu spiral yerleştirilerek uterus içine sürekli düşük dozda hormon salınımı sağlanır

  • Dismenore tedavisinde hormonal kontraseptiflerin yanı sıra progestin içeren iğne veya implant yöntemleri de kullanılabilir; bu yöntemler 3 aya kadar koruma sağlar

  • Pimer dismenorisi olan kişilere cerrahi seçenekler önerilmese de sekonder tiplerde cerrahi girişimler gerekebilir; özellikle endometriozis veya fibroidlerle ilişkili durumlarda laparoskopik cerrahi uygulanabilir

  • Sekonder dismenorenin tedavisinde altta yatan sorunun düzeltilmesi esastır; endometriozis vakalarında cerrahi müdahale gerekebilirken miyom vakalarında miyomektomi uygulanabilir

Dismenoreye Ne İyi Gelir?

  • Pimer dismenoriden mustarip olan kişilerde ilk denenecek yöntem basit analjezik ilaçlardır; aspirin veya parasetamol gibi ilaçlar bu durumda tercih edilebilir

  • Ağrıyı hafifletmek için parasetamol veya ibuprofen gibi ilaçlar kullanılabilir; ibuprofen’in düşük dozda başlanması önerilir

  • Bazı araştırmalar düzenli egzersiz yapmanın dismenore semptomlarını azalttığını göstermektedir; egzersiz endorfin salınımını artırarak rahatlama sağlayabilir

  • Sıcak su torbası uygulamak karın bölgesindeki kasılmaları azaltarak rahatlama sağlar; sıcak banyo yapmak da benzer şekilde etkilidir

  • Diyet değiştirmek de semptomları hafifletebilir; omega-3 yağ asitleri açısından zengin beslenmek (örneğin balık tüketmek) iltihabı azaltabilir

  • Bazı bitkisel takviyeler de dismenore semptomlarını azaltmada yardımcı olabilir; papatya çayı rahatlatıcı etkisiyle öne çıkarak hafif krampları azaltabilir

  • Bunu yanında portakal çiçeği esansiyel yağı da krampları hafifletmeye yardımcı olabilir; 15 ml taşıyıcı yağ ile seyreltip karnın alt kısmına masaj yapabilirsiniz.

Scroll to Top