Medya, herkesin ulaşabileceği kadar kolay ve hızlıdır. Medyanın sunduğu bilgi ve olayların inandırıcılığı halkın medyaya olan güveni ve inancına bağlıdır. Güvenilir medya kuruluşları kendi güvenilirliğini zedeleyecek bir olaydan kaçınmaya çalışır. Medya, bireylerin gerçekleri öğrenmelerini sağlar. Aynı zamanda kamuoyu oluşturma gücüne sahiptir. Medya, kitleleri bilinçlendirmede çok önemli bir araçtır. Gerçeklerin halka ulaşmasında medya etkili bir araçtır. Bunun yanı sıra, bireylerin inançlarını ve tutumlarını da etkiler. Bu etki bazen olumlu bazen olumsuz olabilir.
Basın ve televizyonun etkilerinden de bahsetmek gerekirse; basın özgürlüğü, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından birisidir. Basın özgürlüğü ile vatandaşlar, devlet otoritesinin kontrolünden uzak bir şekilde fikir ve kanaatlerini açıklama, haber alma ve haber verme özgürlüğüne sahip olurlar. Bu özgürlük sayesinde iktidar sahiplerinin yaptıkları yanlışlar kamuoyuna yansıtılır ve bu yanlışlar düzeltilebilir.
Medya, bireylerin gerçekleri öğrenmelerini sağlar. Aynı zamanda kamuoyu oluşturma gücüne sahiptir. Medya, kitleleri bilinçlendirmede çok önemli bir araçtır. Gerçeklerin halka ulaşmasında medya etkili bir araçtır. Bunun yanı sıra, bireylerin inançlarını ve tutumlarını da etkiler. Bu etki bazen olumlu bazen olumsuz olabilir.
BASIN VE TELEVİZYONUN ETKİLERİ
Günümüzde gelişen medya teknolojileri her bireye ulaşabilmektedir. Teknolojinin getirdiği imkânlar, insanları hem bilgilendirip bilinçlendirmekte hem de yönlendirme ve etkileme gücüne sahiptir. Televizyonlar, basılı yayınlar ve sosyal medya platformları sayesinde insanlar tüm dünyadaki gelişmeleri anlık olarak takip edebilmektedir.
Aynı zamanda her birey, kendisini medya platformları sayesinde tanıtma ve fikrini ifade etme imkânına da sahiptir. Hatta sosyal medyanın katkısıyla bazı kişiler sanal birer kahraman haline bile gelebilmektedir.
Medyanın bu denli yaygınlaşması şüphesiz halk üzerinde bazı olumlu etkiler yaratmaktadır. Ancak bazı olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Bu bağlamda kitle iletişim araçlarının topluma olan etkileri iki şekilde sıralanabilir:
- Olumlu etkiler:
Medyanın en büyük etkisi insanların bilgiye daha hızlı ulaşabilmesi ve daha fazla bilgiye sahip olmasıdır.
- Olumsuz etkiler:
Medyanın en büyük tehlikesi ise gerçeğin çarpıtılarak verilmesidir.
Olumlu Etkiler
Medyanın toplum üzerindeki olumlu etkilerine bakacak olursak, öncelikle insanların her türlü bilgiye kolaylıkla ulaşabilmesini söyleyebiliriz.
Medya sayesinde insanlar kolaylıkla haber alabilirler. Ayrıca sosyal medya gibi platformlar sayesinde insanlar kendi görüşlerini ifade etme imkânına da sahip olurlar.
Medyanın bu yaygınlaşması şüphesiz halk üzerinde bazı olumlu etkiler yaratmaktadır.
Medyanın en büyük etkisi insanların bilgiye daha hızlı ulaşabilmesi ve daha fazla bilgiye sahip olmasıdır. Günümüzde gelişen medya teknolojileri her bireye ulaşabilmektedir. Teknolojinin getirdiği imkânlar, insanları hem bilgilendirip bilinçlendirmekte hem de yönlendirme ve etkileme gücüne sahiptir. Televizyonlar, basılı yayınlar ve sosyal medya platformları sayesinde insanlar tüm dünyadaki gelişmeleri anlık olarak takip edebilmektedir.
Bunun yanı sıra basın özgürlüğü de demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından birisidir. Basın özgürlüğü ile vatandaşlar, devlet otoritesinin kontrolünden uzak bir şekilde fikir ve kanaatlerini açıklama, haber alma ve haber verme özgürlüğüne sahip olurlar. Bu özgürlük sayesinde iktidar sahiplerinin yaptıkları yanlışlar kamuoyuna yansıtılır ve bu yanlışlar düzeltilebilir.
Olumsuz Etkiler
Medya sayesinde insanlar kolaylıkla haber alabilirler. Ayrıca sosyal medya gibi platformlar sayesinde insanlar kendi görüşlerini ifade etme imkânına da sahip olurlar.
Medyanın bu denli yaygınlaşması şüphesiz halk üzerinde bazı olumlu etkiler yaratmaktadır. Ancak bazı olumsuz etkileri de bulunmaktadır.
Televizyonların ve gazetelerin bu kadar yaygınlaşmasının şüphesiz bazı olumlu etkileri vardır. Ancak bu durumun bazı olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Bu bağlamda kitle iletişim araçlarının topluma olan etkileri iki şekilde sıralanabilir:
- Olumlu etkiler:
Medyanın en büyük etkisi insanların bilgiye daha hızlı ulaşabilmesi ve daha fazla bilgiye sahip olmasıdır.
- Olumsuz etkiler:
Medyanın en büyük tehlikesi ise gerçeğin çarpıtılarak verilmesidir.
BASIN VE TV’ NİN ETKİLERİ
Basın yayın organlarının toplum üzerindeki etkilerine bakacak olursak bu etkiyi olumlu ya da olumsuz olarak iki şekilde değerlendirebiliriz.
Aynı zamanda televizyonların çocuklar üzerindeki etkisi de birçok aile tarafından merak edilen konulardan birisidir.
Basının Olumlu Etkileri
Basın yayın organlarının toplum üzerindeki olumlu etkilerine bakacak olursak;
- Kamuoyunu bilgilendirir.
- Siyaseti denetler.
- Toplumu yönlendirme gücüne sahiptir.
- Toplumun bilinçlenmesine katkıda bulunur.
- Kamuoyunu eğitir.
- Kültürel değerleri aktarır.
- Tüketiciyi bilinçlendirir.
- Kamuoyunun talepkar olmasını sağlar.
- Geleceğe ışık tutar.
Kamuoyunu Bilgilendirir
Basın yayın organları, toplumun bilgilendirilmesi açısından son derece önemlidir. Toplumun genel durumu hakkında bilgi edinme ihtiyacı insanlarda her zaman vardır. Medya sayesinde insanlar, her türlü bilgiye kolaylıkla ulaşabilirler.
Siyaseti Denetler
Basın yayın organları, siyasetçilerin tutum ve davranışlarını denetleme konusunda büyük bir role sahiptirler. Siyasetçilerin yaptıkları eylem ve işlemler, basının yaptığı haberlerle kamuoyuna yansıtılır.
Toplumu Yönlendirir
Bazı kaynaklar medyayı “Kitleleri yönlendiren güç” olarak tanımlamaktadırlar. Medyanın toplumu yönlendirme gücü sosyal medyanın artmasıyla daha da artmıştır.
Bilinçlenmeye Katkıda Bulunur
Kitle iletişim araçları toplumun bilinçlenmesine katkıda bulunur. Örneğin halk sağlığı ile ilgili yapılan programlar ya da sağlık hakkında yazılan köşe yazıları sayesinde insanlar hastalıklara karşı bilinçlenirler.
Eğitimde Rol Oynar
Kitle iletişim araçları aynı zamanda eğitimde de rol oynar. Televizyon kanallarında eğitim programlarına yer verilmesi eğitim alanında yapılmış katkılardandır.
Kültürel Değerleri Aktarır
Basın yayın organları kültürel değerlerin aktarılmasında da önemli bir role sahiptirler. İnsanların yaşamları boyunca deneyimledikleri farklı kültürlerin aktarılmasıyla kültürel değerler kaybolmaktan kurtarılır.
Tüketiciyi Bilinçlendirir
Tüketici konusunda yapılan araştırmalar tüketicilerin yüzde 50’sinin ürün ile ilgili bilgiye medya üzerinden ulaştığını göstermektedir. Basın yayın organları, tüketici hakları konusunda da toplumun bilgilendirilmesine katkıda bulunur.
Kamuoyunun Talepkar Olmasını Sağlar
Kamuoyunun talepkar olması basının denetleyici rolünün bir sonucudur. Basın yayın organları tarafından yapılan haberler sayesinde kamuoyu karar alıcıları denetleyebilir ve taleplerde bulunabilirler.
Geleceğe Işık Tutma
Ayrıca basın kuruluşlarının yaptığı araştırmalar da geleceğe ışık tutabilir. Araştırmalar sonucunda elde edilen bilgiler karar alıcıların daha isabetli kararlar vermesini sağlar.
Basının Olumsuz Etkileri
Aynı zamanda basının bazı olumsuz etkileri de bulunmaktadır:
- Kamuoyunu yanlış bilgilendirme riskini taşır.
- Siyaseti yönlendirebilir.
- Toplumun gündemini belirleyebilir.
- Tüketiciyi yanıltabilir.
- Ahlaka aykırı içeriklere yer verebilir.
- Kültürel değerleri yozlaştırabilir.
- Bağımsız gazetecilik anlayışına zarar verebilir.
Kamuoyunu Yanlış Bilgilendirir
Basının en büyük tehlikesi gerçeğin çarpıtılarak verilmesidir. Gazetecilerin eylemleri ve tutumları, basın özgürlüğü gibi demokratik normların sınırları içinde kalındığı müddetçe eleştirilemez ancak yalan haber yapmak gazetecilik etik kurallarına aykırıdır
Siyaseti Yanlış Yönlendirme
Bazı kaynaklarda basının siyaset üzerindeki etkisi şu şekilde tanımlanır: “Kamuoyu yoklamalarıyla siyasi partileri yönlendiren basın” Bazı siyasiler kendi görüşlerini yansıtan basın kuruluşlarına daha fazla değer verirler
Ahlaka Aykırı İçeriklere Yer Verir
Bazı televizyon kanalları ya da gazeteler politikalarına göre ahlaka aykırı içeriklere yer verebilirler. Bu tür içerikler toplumu yozlaştırıcı etkilere sahiptirler.
Kültürel Değerleri Yozlaştırır
Bazı basın yayın kuruluşlarının reklam politikası sayesinde topluma sunulan ürünlerin kültürel değerleri yozlaştırma riski taşımaktadır.
Kültürel Değerleri Yozlaştırır
Kültürel değerlerin aktarımı konusunda önemli bir role sahip olan basın yayın organları aynı zamanda kültürel değerlerin yozlaşmasına da sebep olabilirler. Bazı televizyon kanallarının dizileri ya da gazetelerin köşe yazıları topluma doğru mesajlar vermek yerine yanlış mesajlar verebilirler.
Sınırlı Sayıda Yayıncı Bulunur
Ayrıca Türkiye’de kısıtlı sayıda basın yayın organı vardır. Bu durum bağımsız gazeteciliğin gelişmesini engellerken aynı zamanda otosansüre de yol açabilmektedir.. Basında tekelleşme olması haliyle daha az görüşün toplumun karşısına çıkması anlamına gelir ki bu durum demokrasinin temel ilkelerinden biri olan çoğulculuğa zarar verir.
Toplum üzerinde negatif etki yaratan basılı medyanın en büyük örneklerinden biri olan tabloid gazeteler halkta şiddete karşı duyarsızlık oluşturabilecek bir tüketime yol açabilmektedirler.. Çünkü tabloid gazetelerde oldukça abartılı başlıklarla yer alan cinayet ya da doğal afet gibi şiddet içeren olaylarla ilgili haberler okuyucularda duyarsızlaşma yaratmaktadır.. Tabloid gazetelerin içerik analizi yapıldığında bu gazetelerde çoğu zaman okuyucunun dikkatini çekebilmek için oldukça sansasyonel başlıkların kullanıldığı görülmektedir.. Örneğin “gözünü oyu verdim” gibi oldukça dikkat çekici başlıklarla okuyucunun ilgisi çekilmeye çalışılmaktadır.. Tabloid gazetelerde yer alan cinayet haberleri halkta şiddete karşı duyarsızlaşmaya yol açarken aynı zamanda korku yaratmaya da sebebiyet vermektedir.. Tabloid gazetelerde çoğunlukla kadın cinayeti gibi oldukça korkutucu olaylara yer verilmesi kadın okurlarda korku yaratmaktadır.. Tabloid gazetelerin içerik analizi yapılırken şu veriler elde edilmiştir: Tabloid gazetelerde cinayet haberlerinin üçte biri kadın cinayetlerine ilişkin haberlerden oluşmaktadır.. Bu durum kadın cinayeti sorununa dikkat çekilmesi açısından oldukça faydalıdır.. Ancak kadın cinayetlerine ilişkin verilen haberlerin abartılı başlıklarla verilmesi halkta korku yaratmaya yol açabilmektedir.. Tabloid gazetelerin kadın okurlar üzerinde yarattığı korku durumunu ortaya koyan başka bir araştırmada ise kadın okurlar tabloid gazete okumadıkları zamanlarda kendilerini daha güvende hissettiklerini belirtmişlerdir.. Tabloid gazeteler yalnızca cinayet haberlerinde değil diğer şiddet içerikli olaylarda da oldukça sansasyonel başlıklarla okuyucularını karşılamaktadırlar.. Örneğin “Ateş alev oldu” başlıklı bir haberde çıkan yangında can verenlerin yaşlarının altmıştan fazla olduğu göz önünde bulundurulduğunda oldukça abartılı bir başlık kullanıldığı görülmektedir.. Başka bir örnek ise “yangında yanmadı” gibi yine dikkat çekici fakat şiddet içeren sözcüklerle oluşturulan sansasyonel başlıklardır.. Tabloid gazetelerde yer alan doğal afetlerle ilgili haberlerde yine halkta korku yaratan içeriklere sahiptirler.. Örneğin tabloid gazetelerde yer alan “deprem herkesi korkuttu” gibi başlıklarla deprem anından ya da deprem sonrası korkutucu sahnelere yer verilmektedir.. Tabloid gazetelerde yer alan şiddet içerikli olaylara ilişkin verilen bu tür abartılı başlıklarla halkta şiddete karşı duyarsızlaşma oluşturacak bir tüketime yol açabilmektedirler..Tabloid gazete okuyucuları arasında yapılan bir araştırmada okuyucular tabloid gazete okumadıkları zamanlarda kendilerini daha az stres altında hissettiklerini belirtmişlerdir.. Tabloid gazetelerde yer alan şiddet içeren olaylarla ilgili haberlerde kullanılan sansasyonel başlıklar okuyucular üzerinde stres yaratarak psikolojik açıdan olumsuz etkilere sebebiyet verebilmektedir.. Aynı zamanda tabloid gazete okuyucularının gündelik yaşamda daha çok stres altında olduklarına yönelik araştırmalar mevcuttur.. Örneğin İngiltere’de yapılan araştırmalarda belirli dönemlerde tabloid gazete okuyan kişilerin okuma süreleriyle stres düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiş olup tabloid gazete okuma süresinin stres düzeyini arttırdığı görülmüştür.. Başka bir araştırmada ise okuyucular arasında yapılan araştırmalarda tabloid gazete okuyan kişilerin okuma süreleriyle stres düzeyleri arasında pozitif korelasyon bulunduğu gösterilmiştir..