Kemik erimesi, kemiğin yapısının bozulması ve güçsüzleşmesi sonucunda kemik yoğunluğunun azalması durumudur. Osteoporoz olarak da adlandırılan bu hastalıkta kemikler kırılgan hale gelir. Bu hastalığın tedavisinde genellikle ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. İleri vakalarda ise osteoporoz serumları kullanılır. Bu serumlar, kemik erimesinin tedavisinde oldukça etkili olsa da bazı yan etkileri bulunur. Yan etkilerin derecesi kullanılan ilaca göre değişiklik gösterir. Osteoporoz tedavisinde sıkça kullanılan serumlar alendronat, risendronat, zoledronik asit ve denosumabdır. Alendronat ve risendronat genellikle ağız yoluyla alınan ilaçlardır. Ancak daha ağır vakalarda ilaçların damara damar içi olarak uygulanması gerekebilir. Uzun süreli kullanımlarda yan etkiler görülebilir. Bu yan etkilerden en yaygını mide bulantısıdır. Ayrıca baş ağrısı, karın ağrısı, mide ağrısı ve kasık ağrısı gibi yan etkiler de görülebilir. Çok nadir olarak saç dökülmesi, ciltte döküntü ve kaşıntı, gözlerde sulanma ve gözlerde ağrı gibi yan etkiler de ortaya çıkabilir. Osteoporoz tedavisinde kullanılan ilaçların uzun süreli kullanımı kan testlerinde kalsiyum ve fosfor düşüklüğüne yol açabilir. Doktorunuz tedavi süreci boyunca kan testlerinizi kontrol ederek yan etkilerinizi takip edecektir.
Sağlıklı kemiklerin oluşumu ve korunması için kalsiyum, fosfor, magnezyum ve D vitamini içeren bir diyet uygulanmalıdır. Bunun yanı sıra düzenli egzersiz yapmak ve sigara ile alkol kullanımını azaltmak kemik erimesini önlemede oldukça faydalıdır.
Osteoporoz Nedir?
Osteoporoz, kemiklerin yapısının bozulması ve güçsüzleşmesi sonucunda kemik yoğunluğunun azalması durumudur. Kemik erimesi olarak da adlandırılan bu hastalıkta kemikler kırılgan hale gelir. Osteoporozun nedenleri arasında yaşlanma, hormonal değişiklikler, kalsiyum ve D vitamini eksiklikleri, genetik faktörler, yetersiz fiziksel aktivite, sigara ve alkol kullanımı sayılabilir.
Osteoporozun belirtileri arasında bel ve sırt ağrıları, kırıklar, duruş bozukluğu ve boy kısalması yer alır. Tanı genellikle kemik yoğunluğu testleriyle konulur. Tedavisi ise genellikle ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri ile yapılır.
Osteoporoz tedavisinde kullanılan ilaçlar arasında bifosfonatlar (alendronat, risendronat), östrojen replasman tedavisi, kalsitonin, denosumab ve romosozumab bulunur. Bu ilaçlar kemik yoğunluğunu artırmaya yardımcı olurken, aynı zamanda kemik metabolizmasını da düzenler.
Kemik Erimesi İçin Hangi Serumlar Kullanılır?
Kemik erimesinin tedavisinde genellikle ağız yoluyla alınan ilaçlar kullanılırken, ileri vakalarda serum şeklinde uygulanan ilaçlar tercih edilebilir. Aşağıda osteoporoz tedavisinde sıkça kullanılan serumlar hakkında bilgi verilmiştir:
Denosumab
Denosumab, osteoporoz tedavisinde kullanılan bir monoklonal antikordur. Bu serum şeklinde uygulanan ilaç, kemik erimesini önlemek amacıyla 6 ay aralıklarla deri altına (subkütanöz) enjekte edilir. Denosumab, osteoklast adı verilen hücrelerin kemik emilimini azaltarak kemik erimesini engeller ve bu sayede kemik yoğunluğunun artmasına yardımcı olur.
Zoledronik Asit
Zoledronik asit, osteoporoz tedavisinde kullanılan intravenöz (damar içi) bir bifosfonattır. Bu serum şeklinde uygulanan ilaç, osteoklast adı verilen hücrelerin kemik emilimini azaltarak kemik erimesini önlemeye yardımcı olur.
Zoledronik asit 1 yıllık aralıklarla damar yolu ile uygulanır. Osteoporoz tanısı konmuş menopoza girmiş kadınlarda 5 yıl boyunca kullanılması önerilmektedir.
Kemik Erimesi İçin Verilen Serumun Yan Etkileri Nelerdir?
Kemik erimesinin tedavisinde sıkça kullanılan serumlardan biri de denosumabdır. Kemik erimesinin ilerlemesini durdurmak amacıyla kullanılan bu serum çok nadir de olsa bazı yan etkilere sebep olabilir.
Denosumab kullanımı sonrasında görülebilecek yan etkiler şunlardır:
- Mide bulantısı
- Baş ağrısı
- Karın ağrısı
- Mide ağrısı
- Kasık ağrısı
- Kan testlerinde düşük kalsiyum düzeyi
- Diş eti enfeksiyonu
- Saç dökülmesi
- Ciltte döküntü ve kaşıntı
- Gözlerde sulanma
- Gözlerde ağrı
- Düşük fosfor seviyeleri
- Kaslarda ve eklemlerde ağrı
- Yüksek tansiyon
- Pankreatit (Pankreas iltihabı)
- Böbrek yetmezliği
- Alt solunum yolu enfeksiyonu
- Ateş (Nadir)
- Ciltte şişlik (Nadir)
- Cilt enfeksiyonu (Nadir)
- Alerjik reaksiyon (Nadir)
- Kemikte kırılma (Nadir)
- Damar tıkanıklığı (Nadir)
Zannedildiği kadar çok olmasa da bazı kişilerde Denosumab kullanımı sonrasında nadiren şu riskler de ortaya çıkabilir:
- Diş eti enfeksiyonları
- Diş kökünde açılma meydana gelmesi
- Kemikte enfeksiyon oluşması
- Alt çene kemiğinde hasar oluşması
- Böbrek problemleri gelişmesi
- Pankreas iltihabı (pankreatit) oluşması
Zoledronik asit kullanımının yan etkileri de azımsanmayacak kadar çoktur. Bu intravenöz ilaç osteoklast adı verilen hücrelerin kemik emilimini azaltarak kemik erimesini engellemeye yardımcı olur.
Zoledronik asidin yan etkileri şunlardır:
- Böbrek fonksiyonlarında bozulma
- Kemikte kırılma
- Diş kökünde açılma meydana gelmesi
- Ciltte yaralar oluşması
- Yüksek ateş
- Ateş basmaları
- Alerjik reaksiyonlar (şişme veya döküntü)
- Şişkinlik/ödem oluşumu
- Dudakta şişlik meydana gelmesi
- Kilo kaybı yaşanması
- Kilo artışı yaşanması
- Kemiği besleyen damarların hasar görmesi
- Aşırı hassasiyet meydana gelmesi
- Mide bulantısı ve kusma
- Baş dönmesi ve halsizlik
- Vücutta aşırı miktarda kalsiyum bulunması (hiperkalsemi)
- Enfeksiyon kapma riskinin artması
- Damar tıkanıklığı (emboli)
- Böbrek yetmezliği riski bulunması
Zolendronat isimli serumun kullanımı sonrasında bir grup kişide çene kemiği necrozu gelişebilir. Bu durum; çene kemiği hücrelerinin ölmesi sonucu çene kemiğinde açılan yaralarla karakterize edilen ciddi bir rahatsızlıktır. Damar tıkanıklığı ise kanın pıhtılaşarak damarların iç duvarlarına tutunması sonucunda meydana gelir. Bu risk genellikle 65 yaş üstü kişilerde görülür.
Bazı hastalarda ilacın kullanımından sonra ateş ve grip benzeri belirtiler gelişebilir. Bunun nedeni ilacın vücudunuzda kemik mineralizasyonunu hızlandırmak üzere çalışmasıdır. Bu durum genellikle 2-3 gün içinde kendiliğinden geçer ancak çok nadir durumlarda daha uzun sürebilir.