Kedi Çiçeği Nedir? Kedi Çiçeği Belirtileri ve Tedavisi

Kedi çiçeği, kısmen de olsa kontrol edilebilen ve yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Bu hastalığa her yaştan insan yakalanabilse de özellikle 1- 5 yaş arası çocuklarda ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha sık görülür. Kedi çiçeği hastalığına “su çiçeği” veya tıbbi adıyla varicella zoster virüsü (VZV) neden olur. Kedi çiçeği hastalığına neden olan bu virüs hem hava yolu hem de doğrudan temas yoluyla kolayca yayılabilir. Bu nedenle kedi çiçeği salgınları genellikle kapalı alanlarda, özellikle de okullarda ortaya çıkar. Kedi çiçeği geçiren kişilerin vücudunda ömür boyu antikorlar oluşur. Bu sayede kişinin tekrar kedi çiçeğine yakalanması çok nadir görülür. Ancak kedi çiçeği geçirmiş olsa da bazı durumlarda herpes zoster (zona) hastalığıyla karşılaşmak mümkündür. Zona hastalığı, kedi çiçeğine neden olan varicella zoster virüsünün yenidoğan döneminde veya uzun süreli bağışıklık sistemini zayıflatan bir hastalık sonrası tekrar aktif hale gelmesi sonucunda oluşur. Kedi çiçeği hastalığını geçirmenin verdiği koruyuculuğun yanı sıra zona hastalığı da kişiyi yeniden kedi çiğine karşı korur. Yani zona geçiren bir kişi de kedi çiçeğine karşı bağışıklık kazanmış olur.

Kedi Ççeği Nedir?

Kedi çiçeği, su çiçeği olarak da bilinen ve varicella zoster virüsüne (VZV) neden olan bulaşıcı bir hastalıktır. Kedi çiçeği, nefes yoluyla, hava yoluyla veya doğrudan temas yoluyla kolayca yayılabilen viral bir enfeksiyondur. Hastalık, özellikle çocuklarda daha sık görülen bir hastalıktır ancak her yaş grubundaki insanı da etkileyebilir.

Kedi çiçeğinin en belirgin belirtisi vücutta kaşıntılı kabarcıkların ortaya çıkmasıdır. Bu kabarcıklar, ateş, halsizlik ve baş ağrısı gibi belirtilerin ardından ortaya çıkar. Kedi çiçeği kabarcıkları önce ciltte küçük kırmızı benekler gibi görünür ve daha sonra sulu içeriğe sahip kabarcıklara dönüşür. Bu kabarcıklar patladıktan sonra kızarık döküntülere dönüşür ve kuruyarak kabuk bağlar.

Kedi çiçeği geçiren kişilerin vücudunda ömür boyu antikorlar oluşur ve bu sayede kişiyi tekrar kedi çiğine karşı korur. Ancak nadir de olsa kedi çiçeği geçirmiş bir kişinin zona hastalığıyla karşılaşması mümkündür. Zona, varicella zoster virüsünün tekrar aktif hale gelmesiyle ortaya çıkar ve kedi çiçeği hastalığının bir devamı niteliğindedir.

Kedi Çiçeğinin Belirtileri Nelerdir?

Kedi çiçeği belirtileri genel olarak hafif seyreder ve kendiliğinden düzelir. Ancak bazı durumlarda belirtiler daha şiddetli olabilir ve özellikle hamile kadınlarda, yeni doğanlarda, yaşlılarda ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Kedi çiçeği belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Ateş
  • Yorgunluk
  • Baş ağrısı
  • İştahsızlık
  • Karın ağrısı
  • Vücutta kaşıntılı kırmızı lezyonların oluşması
  • Düşük dereceli ateşle birlikte yüz, gövde ve kollarda su çiçeğini andıran kaşıntılı döküntülerin çıkması
  • Döküntünün önce küçük kırmızı lekelerden oluşup daha sonra sulu içeriğe sahip kabarcıklara dönüşmesi
  • Kabarcıkların patlamasıyla kızarık döküntülerin ortaya çıkması
  • Döküntülerin kuruyarak kabuklaşması

Döküntüler genellikle ilk olarak gövde ve yüzde ortaya çıkar ve daha sonra diğer vücut bölgelerine yayılır. Döküntüler kabarcık aşamasındayken ateş düşer ve halsizlik belirtileri kaybolur.

Kedi Çiçeği Hastalığı Ne Zaman Bulaşıcıdır?

Kedi çiçeği hastalığı bulaşıcıdır. Kedi çiçeğinin bulaşma süreci belirtilerin ortaya çıkmasından yaklaşık 1-2 gün önce başlar ve tüm kabarcıkların tamamen kuruyup kabuk bağladıktan sonraki gün sona erer.

Bu süreç zoster (zona) hastalığında da geçerlidir. Yani herpes zoster hastalığına sahip bir kişi de belirtiler ortaya çıkmadan 1-2 gün önce bulaşıcıdır.

Kedi Çiçeğinin Nedenleri Nelerdir?

Kedi çiçeği hastalığının nedeni varicella zoster virüsü (VZV) olarak bilinen bulaşıcı bir virüstür. VZV ile enfekte olan kişilerin vücutlarında bu virüse karşı antikorlar oluşur ve bu sayede kişiler hastalığa karşı bağışıklık kazanır.

Kedi çiçeği hastalığı geçiren kişiler tekrar bu hastalığa yakalanma riski düşük olsa da nadir durumlarda yeniden enfekte olma durumu söz konusu olabilir.

Kedi Çiçeği Tanısı Nasıl Konulur?

Kedi çiçeğinin tanısı genellikle fiziksel muayene ve tıbbi öykü alınarak konulur. Doktorlar, vücuttaki döküntüleri ve kabarcıkları gözlemleyerek ve ateş, baş ağrısı gibi belirtileri değerlendirerek kedi çiçeği tanısı koyabilirler.

Bazı durumlarda kedi çiçeğinin tanısını doğrulamak için laboratuvar testleri de gerekebilir. Bu testler, kan örneklerinde VZV’ye karşı antikorların varlığını tespit etmeye veya döküntülerden alınan örneklerde virüsün genetik materyalini belirlemeye yönelik olabilir.

Kedi Çiçeği Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kedi çiçeğinin tedavisi semptomların hafifletilmesine ve enfeksiyonun seyrinin iyileştirilmesine yöneliktir. Kedi çiçeği tedavisinde şu yöntemler uygulanabilir:

  • Ateş için paracetamol içeren ilaçlar kullanılabilir ancak aspirin kesinlikle tercih edilmemelidir.
  • Kaşıntının giderilmesi için antihistaminik ilaçlar veya losyonlar kullanılabilir.
  • Zorla beslenmeyen çocuklara antibiyotik verilerek ikincil enfeksiyon riski azaltılabilir.
  • Daha şiddetli vakalarda veya riskli gruplarda (hamile kadınlar, immun sistemi zayıf olan kişiler) antiviral ilaçlar prescribe edilebilir.
  • Bulaşma riskini azaltmak için hasta ile aynı evde yaşayan kişiler aşılanabilir.

Tüm bunlara ek olarak kedi çiçeği geçiren kişiler bol sıvı tüketmeli ve dinlenmelidir. Ayrıca kaşıntıyı azaltmak için banyo yapılması tavsiye edilebilir ancak banyonun ne sıklıkta yapılacağına ve hangi yöntemin tercih edileceğine doktor karar vermelidir.

Scroll to Top