Şiddetli Sesin Olumsuz Etkileri

Kulaklarımız, dış dünyayı algıladığımız en önemli duyularımızdan biri olan işitmenin bir parçasıdır. Zengin ses dünyasında yankılanan farklı seslerin bizim için her an hayatı kolaylaştıran bir anlamı vardır; ancak bazen ortaya çıkacak şiddetli bir ses, fazla gürültü, manyetik rezonans (MR) dalgaları gibi oluşumlar ya da ağır sanayi tipi makineler nedeniyle işitme kaybı gibi geri dönüşü olmayan sonuçların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. İşitme kaybının yanı sıra şiddetli sese maruz kalmanın yarattığı diğer olumsuz etkiler de bulunmaktadır. Beyin sağlığımız açısından son derece kritik olan işitme duyumuzun maruz kaldığı gürültünün ötesindeki şiddetli seslere karşı dikkatli ve farkındalıklı olmamız gerekiyor.

Şiddetli Sesin Olumsuz Etkileri

Düşyüzeyden ulaşan sesin şiddeti 70 desibelin üzerinde olduğunda sağlığımız tehlikeye girmeye başlar. Şiddetli sesin olumsuz etkilerinin başında ise işitme kaybı gelir. Kulak içi sinir hücrelerinin hasar görmesiyle oluşan bu durum geçici olabileceği gibi kalıcı da olabilir. Şiddetli sese maruz kalındığı süre ne kadar uzunsa işitme kaybı da o kadar artmaktadır. Bu sürede sessiz ortamda zaman geçirilmesi ve profesyonel destek alınması şarttır. Ağır sanayi tipi makineler, MR tetkiki gibi gürültüler genellikle 90-110 desibel arasında ölçülmektedir. Bu seviyeye uzun süre maruz kalındığında kulak çınlaması, baş dönmesi ve işitme kaybı gibi etkiler ortaya çıkmaktadır. Gitar, piyano gibi müzik aletlerinin notasının ya da amplifikatörlü çevresel müziğin seviyesi de bu seviyelerde olmaktadır. Bu tür olumsuz etkiler yaratan şiddetli sesin uzun süre duyulması halinde psikolojik etkileri de olabilmektedir. Korku, panik atak gibi rahatsız edici hislerin yanı sıra konsantrasyon dağınıklığı, odaklanma güçlüğü, hafıza problemleri, depresyon ve kaygı bozukluğu gibi beyin sağlığını doğrudan etkileyen sonuçlara yol açabileceği araştırmalarla kanıtlanmıştır. Beyin tüm bu duyusal izlenimlerin kesişim noktası olduğu için bünye tarafından alınan tüm seslerin üzerinden de tek noktadan çalışma verimliliğini arttırmaya yönelik olarak yönetiminden de sorumludur. Tüm bunlara ek olarak; yüksek şiddette sesin doğrudan beyne iletişim kanallarının bozulmasına ve dil becerilerinin olumsuz etkilenmesine de neden olduğu uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Şiddetli sese maruz kalındığında; uyku kalitesinde bozulma, gece uyanmaları ve sabahları yorgun kalkma gibi etkileri de gündeme gelmektedir.

Şiddetli Ses Leykosi Nedir?

Tıp dilinde Akustik Travma olarak adlandırılan Şiddetli Ses Leykosi, yüksek sese maruz kalınması sonucunda ses tellerindeki doku ve hücrelerin hasar görmesidir. Toplumda daha çok yoğun bir şekilde motorlu araç trafiğinin yaşandığı kentlerde yaşanılan yüksek sesler, konserler ve sanayi gürültüsü başta olmak üzere birçok farklı nedenden kaynaklanan yüksek güçlü sesler leykosa neden olmaktadır. Leykso avantaja göre çalışabilecek yetkinlikte bir ses telinin yaşadığı travmatik bir durumu ifade etmektedir. Lezyonların varlığı ile karakterize edilebilirler ki bunlar müzisyenlerde ve konuşma profesyonellerinde daha sık görülür. Akustik Travmanın özellikleri:

  • Sesin anlaşılabilirliğinde azalma
  • Sesin genel ton yüksekliğinde alçalma
  • Sesi kontrol etmede güçlük
  • Ses kısıklığı
  • Ses tellerinde ödematöz lezyonlar olması
  • Ağrı

Araştırmalara göre koklear ekte signalin anterograd disosiyasyon.

Şiddetli Sesin Ölçülmesi

Decibel yani dB bir sesin şiddetini ölçmekte kullanılan birim olarak karşımıza çıkar. Kulakların tolerans seviyesinin ölçülmesi yine desibel cinsinden yapılır. Sese maruz kalma limitleri açısından Meslek Hastalıkları sınıflandırmasında da standart değerler bu birim ile belirlenmiştir.

Farklı kaynaklar tarafından bilgilendirme amacıyla yayınlanan ses seviyeleri listesinde de görülebileceği üzere telefon zil sesi ya da çiseleyen yağmur gibi gündelik hayatta aşina olduğumuz bazı sesler 70 desibel seviyesinde ölçülmektedir. Bize hiçbir zarar vermeyen bu şiddetli sesler hem kendi konuşmamız hem de arkadaşımızla konuşurken duyduğumuz sesin ortalama seviyesidir. Bu seviyenin üstünde gürültülü ortamlara girmek ise hem fiziksel hem mental sağlığımız açısından tehlike arz eder hale gelir. Örnek vermek gerekirse kalabalık bir inşaat sahasından ya da sanayi sitesinden gelen gürültünün seviyesi 85-110 dB arasında değişkenlik gösterirken MR tetkiki de yaklaşık 92 dB şiddetindedir.

İnternet üzerinden gürültülü ortamlara maruz kalan çalışanlar için yapılmış baret ya da kulak tıkaçlarının ses geçirmeme oranlarını gösteren çeşitli hesaplamalar bulunmaktadır. Bu hesaplamalar ölçülen gürültü şiddetine göre koruyucu ekipmanların gerekli olup olmaması açısından fikir verir niteliktedir. Basınç seviyesinin her bir desibel artışında tam 2 kat yüksekliğe ulaşan ölçümlerin hesaplanmasında logaritmik ölçek kullanılmaktadır.

Şiddetli Sesin Tedavisi

Şiddetli sese bağlı olarak ortaya çıkan işitme kaybının tedavisi mümkündür. Bunun için mutlaka Kulak Burun Boğaz uzmanına danışılması ve gereken tıbbi desteğin bir an önce alınması şarttır. Tıbbi tedavinin yetersiz kaldığı vakalarda işitme cihazlarının kullanımı yeniden dış dünyayı algılamamıza yardımcı olacaktır. Beyin fonksiyonları açısından son derece önemli olan işitme duyusuyla birlikte dikkat süremizde odaklanabilmemiz ve kapanan kapıların çarpmasıyla birlikte korkmamız gibi temel algılarımıza da yardımcı olan sağlıklı bir işitme ile daha az enerji tüketerek gün içinde daha fazla iş yapabilmemiz mümkün olacaktır.

Scroll to Top