Obezitenin Psikolojik Etkileri ve Psikolojik Destek
Obezite, tüm dünyada hızla artan ve önemli bir sağlık sorunu olarak kabul edilen karmaşık bir hastalıktır. Genetik, biyolojik, çevresel, psikolojik ve sosyal faktörlerin etkileşimi sonucunda ortaya çıkar. Bu durumda bireyler, fazla kilolarından dolayı fiziksel ve ruhsal anlamda zorlu bir süreçten geçmektedir. Obezite tedavisi genellikle sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve davranış değişiklikleri gibi yaşam tarzı değişikliklerini içerirken, obeziteye bağlı psikolojik sorunlar da tedavi gerektirebilir. Çünkü bu sorunlar, kişinin yaşam kalitesini düşürebilir ve tedavi sürecini zorlaştırabilir. Bu nedenle, hastaların hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarını iyileştirmek için bütüncül bir yaklaşım benimsenmesi önemlidir. Bu yazımızda obezitenin ruhsal etkileri ve psikolojik destek konularını ele alacağız.
Obezite Nedir?
Vücut kitle indeksi (VKİ) 30 veya daha yüksek olan kişilerin obez olarak tanımlandığı obezite, vücutta aşırı yağ birikimi ile karakterize edilen bir durumdur. Bu durumda bireyler, fazla kilolarından dolayı fiziksel ve ruhsal anlamda zorlu bir süreçten geçmektedir. Obezite tedavisi genellikle sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve davranış değişiklikleri gibi yaşam tarzı değişikliklerini içerirken, obeziteye bağlı psikolojik sorunlar da tedavi gerektirebilir.
Obezitenin Psikolojik Etkileri Nelerdir?
Obezite, bireylerin hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarını olumsuz yönde etkileyen bir durumdur. Araştırmalar, aşırı kilo sorunu yaşayanların daha yüksek stres seviyelerine sahip olduğunu ve daha düşük yaşam doyumu yaşadıklarını göstermektedir. Ayrıca, obezitenin ruhsal etkileri arasında kaygı bozukluğu ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların da yer aldığı bilinmektedir. Obezitenin ruhsal etkileri arasında şu sorunlar yer alır:
1. Kaygı ve Depresyon
Obezite ile kaygı ve depresyon arasında karmaşık bir ilişki bulunmaktadır. Aşırı kilolu veya obez bireylerde kaygı bozukluğu ve depresyon oranlarının daha yüksek olduğunu gösteren araştırmalar mevcuttur. Öte yandan, kaygı ve depresyonu olan bireylerin de sağlıksız beslenme alışkanlıkları geliştirme olasılığı daha fazladır. Bu durum, obeziteyi tetikleyebilecek bir döngü oluşturur.
2. Düşük Özsaygı
Obezite ile özsaygı arasındaki ilişki dikkat çekicidir. Obez bireylerin toplum tarafından genellikle tembeller olarak damgalanması, bu kişilerin özsaygısını olumsuz yönde etkileyebilir. Yapılan çalışmalarda, düşük özsaygının obez bireylerde yeme bozuklukları gibi riskli davranışlarla ilişkilendirildiği görülmektedir.
3. Yalnızlık ve Sosyal İzolasyon
Obezite, yalnızlık ve sosyal izolasyon duygularını da beraberinde getirebilir. Obez bireyler, kilolarından dolayı toplumda ayrımcılığa uğrayabilir veya damgalanabilirler. Bu durum, onların sosyal aktivitelere katılma isteğini azaltabilir ve yalnızlık hissini artırabilir.
4. Yeme Bozuklukları
Obezite, bazı bireylerde yeme bozukluklarına yol açabilir. Yeme bozuklukları; anksiyete, stres ve düşük özsaygı gibi psikolojik sorunlardan kaynaklanabileceği gibi obeziteden de kaynaklanabilir.
5. Olumsuz Vücut Algısı
Obez bireyler, kilolarından dolayı toplum tarafından olumsuz algılanma korkusu taşırlar. Bu durum, onların kendi vücutlarını da olumsuz bir şekilde algılamalarına neden olabilir. Olumsuz vücut algısı, beden memnuniyetsizliği ve sosyal kaygılarla ilişkilidir.
Obezitede Psikolojik Destek Nasıl Olmalıdır?
Obezitenin tedavisinde psikolog desteği oldukça önemlidir. Aşırı kilo sorunu yaşayan bireylerde sık görülen kaygı ve depresyon gibi psikolojik sorunların tedavisinde bilişsel davranışçı terapi (BDT) etkili olabilir. Bu yöntem sayesinde kişiler, olumsuz düşünce kalıplarını tanıyıp değiştirebilirler. Ayrıca, sağlıksız yeme alışkanlıklarının altında yatan duygusal tetikleyicileri anlamalarına yardımcı olabilir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) sayesinde kişiler:
-
Olumsuz düşünce kalıplarını tanıyıp değiştirebilirler.
-
Sağlıksız yeme alışkanlıklarının altında yatan duygusal tetikleyicileri anlayabilirler.
-
Yeme davranışları ile duygusal durumları arasındaki bağlantıyı keşfedebilirler.
-
Stresle başa çıkma ve duygusal yeme yerine alternatif yöntemler geliştirebilirler.
-
Hedef belirleme ve motivasyonu artırma konusunda rehberlik alabilirler.
-
Ayrıca grup terapileri de kişilere sosyal destek sağlayarak yalnızlık hissini azaltabilir.
Sonuç
Obezite karmaşık bir sağlık sorunudur ve genellikle sadece diyet veya egzersizle başa çıkılması zor olabilir. Bireylerin yaşam tarzlarını değiştirmeleri, uzun vadeli başarı için kritik öneme sahiptir. Ancak bu değişiklikler bazen motivasyon eksikliği veya ruhsal sorunlar nedeniyle zorlayıcı olabilir. İşte bu noktada psikolog desteği devreye girer. Psikologlar, bireylere yeme alışkanlıklarını değiştirmede rehberlik ederken aynı zamanda obezitenin ruhsal etkileri ile başa çıkmaları konusunda da destek sağlarlar.