Çevre Kirliliği Nedir?
Çevre kirliliği, insanoğlunun kullandığı doğal kaynakları gereğinden fazla tüketmesi ve çevreye bıraktığı atıklar ile doğal dengenin bozulması ve çevrenin kirlenmesidir. Çevre kirliliği genel olarak havada, suda ve toprakta meydana gelen kirlilik olarak tanımlanabilir.
Çevre Kirliliği Türleri Nelerdir?
Hava, su ve toprak olmak üzere 3 ana başlıkta çevre kirliliği türleri bulunmaktadır. Hava kirliliği, insan sağlığına zarar verecek ölçüde havanın kirlenmesidir. Su kirliliği, insan hayatı için hayati önem taşıyan su kaynaklarının kirlenmesidir. Toprak kirliliği ise, toprağın insan sağlığı veya ekosistem için zararlı olabilecek maddelerle kirlenmesidir.
Çevre Kirliliğinin Canlılar Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Canlılar üzerinde en büyük etkiye sahip olan kirlenme türü hava kirliliğidir. Hava kirliliği, canlıların yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli olan temiz havayı solumaması anlamına gelir. Hava kirliliği insan sağlığını doğrudan etkileyerek ölüm oranlarını artırır. Hava kirliliği hastalıklara ve ölümlere yol açar.
Hava kirliliğinin insan sağlığına etkilerinin yanı sıra yaşanabilir alanları da tehdit eden bir durumdur. Örneğin; hava kirliliğinin denizler üzerindeki etkisi asit yağmurlarının oluşumudur. Asit yağmurları denizlerin pH seviyesini düşürerek okyanusların asitleşmesine neden olur. Okyanusların asitleşmesi de deniz canlılarının yaşamasını tehdit eder.
Hava kirliliğinin bir diğer olumsuz etkisi de iklim değişikliği ve küresel ısınmadır. Küresel ısınma, yeryüzünün ortalama sıcaklığının artmasına neden olur. Bu da canlıların doğal yaşam alanlarının daralmasına, neslinin tükenmesine veya yok olmasına neden olur.
Hava Kirliliği ve Canlılar
Hava kirliliği, insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin yanı sıra birçok canlı türünü de tehdit eder. Araştırmalar, hava kirliliğinin insan yapımı nesnelerin dış yüzeylerinde yaşayan bakterileri bile olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda hava kirliliğinin yarattığı bu olumsuz etkinin bakterilerin genetik yapısını değiştirdiği ortaya çıkmıştır.
Özellikle soluduğumuz havada bulunan zehirli gazların direkt olarak insan sağlığına zarar verdiği gibi birçok hayvan türünün de yaşamını tehdit etmektedir. Yapılan araştırmalara göre; hava kirliliği nedeniyle ortaya çıkan karbonmonoksit, nitrojen oksit, kükürt dioksit gibi zararlı gazlar hava yolu ile vücuda giren oksijenin miktarını azaltarak canlıların yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli olan oksijeni bulmasını engellemektedir. Oksijenin azalması da canlıların yaşam sürelerini kısaltmaktadır.
Su Kirliliği ve Canlılar
Su; dünya üzerinde var olan tüm canlılar için hayati önem taşıyan bir maddedir. Su, içme suyu olarak kullanıldığı gibi tarımda sulama, sanayide üretim süreci, enerji üretimi, ısınma ve soğutma gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Su; dünya üzerindeki tüm canlıların ortak kullanım alanıdır ancak suyun kirlenmesi tüm canlılar için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Özellikle su kaynaklarının insanların gereksiz ve aşırı tüketimi nedeniyle suyun temiz kalması her geçen gün daha da zorlaşmaktadır.
Su kirliliğinin başlıca sebepleri arasında sanayi atıkları, tarımda kullanılan kimyasal gübreler ve ilaçlar, katı atıkların su kaynaklarına bırakılması, kanalizasyon sularının arıtılmadan su kaynaklarına deşarj edilmesi, ambalajlı su tüketiminin artmasına bağlı olarak artan plastik atıklar yer almaktadır. Su kaynaklarının kirlenmesi hem insanların hem de diğer tüm canlıların yaşamını tehdit etmektedir. Kirlenen su kaynakları içme suyu olarak kullanılamadığı gibi tarımda sulama amacıyla kullanılması da mümkün değildir. Ayrıca kirlenen su kaynakları ekosistemin dengesini bozarak birçok canlının neslinin tükenmesine neden olmaktadır.
Toprak Kirliliği ve Canlılar
Toprak; dünya üzerinde var olan tüm canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi için gerekli olan oksijeni üretir ve karbondioksiti depolar. Ayrıca toprak, bitkilerin köklerinin gelişimi için gerekli olan besin maddelerini bulundurur. Toprak kirliliği ise toprağın insan sağlığı veya ekosistem için zararlı olabilecek maddelerle kirlenmesidir.
Toprak kirliliğinin başlıca sebepleri arasında tarımda aşırı ilaç kullanımı, endüstriyel atıkların kontrolsüz bir şekilde toprağa bırakılması, katı atıkların toprağa gömülmesi, kanalizasyon sularının toprağa deşarj edilmesi yer almaktadır. Toprak kirliliği; toprakta yaşayan canlıların yaşamını tehdit ettiği gibi bitkilerin de gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.
Toprakta yaşayan birçok canlı türü bulunmaktadır ancak bu canlıların büyük bir kısmı henüz keşfedilmemiştir. Toprak kirliliği nedeniyle toprağın fiziksel ve kimyasal yapısı değiştiği için toprakta yaşayan birçok canlının yaşaması da mümkün olmayacaktır. Ayrıca toprakta yaşayan bazı canlılar toprağın havalanmasını ve suyun süzülmesini sağlayarak ekosistemin dengesinin korunmasına katkıda bulunmaktadır. Toprakta yaşayan canlıların sayısının azalması da ekosistemin dengesinin bozulmasına neden olacaktır.
Gürültü Kirliliği ve Canlılar
Gürültü; istenmeyen veya rahatsız edici ses olarak tanımlanabilir. Gürültü, insanların sosyal hayatını olumsuz yönde etkilediği gibi birçok canlı türünü de tehdit etmektedir. Özellikle sanayi tesisleri, inşaat çalışmaları, ulaşım araçları gibi faaliyetler gürültü kirliliğine neden olmaktadır.
Gürültü kirliliğinin başlıca etkileri arasında işitme kaybı, uyku bozuklukları, psikolojik stres, bağışıklık sisteminde zayıflama yer almaktadır. Araştırmalar, gürültü kirliliğinin kuşların üreme başarısını da olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir. Gürültüye maruz kalan kuşlarda stres seviyesinin arttığı tespit edilmiştir.
Kuşlar; üreme döneminde diğer kuşlarla iletişim kurmak için seslerini kullanır ancak gürültü kirliliği nedeniyle kuşların birbirleriyle iletişim kurması da zorlaşmaktadır. Ayrıca gürültünün diğer hayvan türleri üzerindeki etkileri arasında avlanma becerilerinin azalması veya kaybolması, avların korkup kaçması nedeniyle beslenme imkanlarının azalması yer almaktadır.