COVID-19, dünya genelinde en fazla can kaybına neden olan hastalıklardan biri olarak tarihe geçmiştir. Salgının başından bu yana hastalığa karşı geliştirilen aşılar, en etkili korunma yöntemleri arasında yer almıştır. COVID-19 aşısı hakkında doğru bilgilere ulaşmak, kişileri hem sağlık hem de sosyal açıdan bilinçlendirmeye yardımcı olmaktadır. Bu nedenle, COVID-19 aşısına ilişkin doğru ve yanlış bilgilerin netleştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Bu yazımızda, COVID-19 aşısı hakkında sıkça sorulan sorulara yanıtlar vererek, doğru bilgilere ulaşmanıza yardımcı olacağız. Bu sayede, COVID-19 aşısının önemi ve etkinliği konusunda daha bilinçli bir yaklaşım sergileyebilirsiniz.
Doğru: Aşılar COVID-19’un Ciddiyetini Azaltmada Etkilidir
COVID-19 aşılarının, COVID-19’un ağır seyrini ve hastaneye yatışı önlemede son derece etkili olduğu kanıtlanmıştır. Aşılar, özellikle yaşlı ve kronik hastalığı olan grupta aşının etkinliği daha belirgindir. Ayrıca, COVID-19’un Omicron varyantının yaygınlaşmasıyla birlikte, aşıların bulaşmayı azaltmadaki etkisi azalmış olsa da hastalığın şiddetini azaltmaya devam etmiştir. Bu nedenle, COVID-19 aşılarının özellikle riskli gruptaki kişilerin korunmasında hayati öneme sahip olduğu bilimsel olarak doğrulanmıştır.
Yanlış: COVID-19 Aşıları Genetik Yapıyı Değiştirir
COVID-19 mRNA aşıları (Pfizer-BioNTech ve Moderna), virüse ait genetik bilgiyi içermektedir ancak bu bilgi, insanların DNA’sıyla birleşmez. İnsan hücreleri, mRNA’yı geçici bir talimat kitabı olarak kullanır ve bu sayede spike protein adı verilen virüs proteini üretilir. mRNA daha sonra vücuttan hızla temizlenir. Aşılar hakkında endişeleri giderirken doğru bilgilere ulaşmanın önemi büyüktür. Aşılara ilişkin güvenilir kaynaklardan bilgi edinmek, kişilerin bilinçli kararlar vermesine yardımcı olacaktır.
Doğru: COVID-19 Aşıları Güvenlidir
COVID-19 aşılarının güvenli olduğu, dünya genelindeki sağlık otoriteleri tarafından onaylanan bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Aşılara yapılan her güncelleme ve yeni versiyon için titiz testler gerçekleştirilir. Aşıların etkinliği ve güvenliği, Sağlık Bakanlığı ve DSÖ gibi uluslararası sağlık kuruluşlarının standartlarına uygun olarak değerlendirilir. Ayrıca, aşılara ilişkin olumsuz etkiler ve yan etkiler de sürekli izlenir ve rapor edilir. Örneğin, Türkiye’de 14 Ocak 2021’de Biontech aşısının uygulanmaya başlamasıyla birlikte 101 milyondan fazla doz COVID-19 aşısı uygulanmış ve bu süreçte 40 binden fazla kişi aşı ile ilgili yan etki bildirmiştir. Bu yan etkilerin çoğu hafif seyrederken, sadece 22 kişinin aşının olumsuz etkisi nedeniyle hastaneye yatırılması, aşıların güvenliğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Yanlış: COVID-19 Geçirenler Aşı Olmak Zorunda Değil
COVID-19 geçiren kişilerin bağışıklık sistemi virüsü tanıdığı için doğal bağışıklık geliştirdiği düşünülse de, aşı olmayan kişilerin bağışıklığının virüse karşı yeterince güçlü olup olmadığı bilinmemektedir. Ayrıca, COVID-19 geçiren kişilerin bağışıklığı zamanla zayıflayabilirken, aşılama sayesinde bağışıklık sistemi sürekli desteklenebilir. Bu nedenle, COVID-19 geçiren kişilerin de aşı olması önerilmektedir. Böylece hem doğal bağışıklığın süresi uzatılabilir hem de yeni varyantlara karşı daha güçlü bir koruma sağlanabilir.
Doğru: Aşı Olmak Kendinizi ve Çevrenizi Korumanın En Etkili Yolu
Aşının en önemli faydalarından biri, bireyleri hem kendi sağlıklarını koruma altına alması hem de toplumsal bağışıklığın artmasına katkı sağlamasıdır. Her birey aşılandığında, toplumda virüsün yayılma hızı azalır ve toplumsal bağışıklık elde edilir. Bu durum, özellikle aşılanmamış veya henüz aşı olamayan riskli grupların korunmasına yardımcı olur. Ayrıca aşının etkinliği sayesinde, COVID-19’un ağır seyretme ihtimali azalır ve sağlık sisteminin üzerindeki yük hafifler.
Yanlış: COVID-19 Aşıları Şu Anda Geliştirilmekte
Aşı çalışmalarına ilk başlandığı dönemde birçok kişi henüz tam olarak onay almamış olan aşılar hakkında endişeliydi. Ancak şu anda dünya genelinde birçok güvenilir sağlık kuruluşu tarafından onaylanmış ve yaygın olarak kullanılan COVID-19 aşıları bulunmaktadır. Bu nedenle, COVID-19 aşılarının güvenliği ve etkinliği konusunda endişe duymaya gerek yoktur.
Doğru: Her Şeyin Bir Yan Etkisi Vardır
Aşılama sonrası bazı kişilerde yan etkiler görülebilir. Ancak bu yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir. En yaygın görülen yan etkiler arasında enjeksiyon bölgesinde ağrı, şişlik veya kızarıklık; yorgunluk; baş ağrısı; kas veya eklem ağrıları; ateş; titreme; bulantı; lenf bezlerinde şişlik; iştahsızlık; veya döküntü gibi hafif reaksiyonlar yer almaktadır. Bu belirtiler vücudun bağışıklık tepkisinin bir göstergesidir.
Ayrıca bazı kişlerde çok nadiren görülebilen ciddi alerjik reaksiyonlar da yaşanabilir. Özellikle histamin salgısını baskılayan antihistaminikler veya epinefrin içeren acil durum çantaları bulunan kişilerde anafilaksi riski bulunabilir. Ancak bu tür reaksiyonlar son derece nadirdir.
Aşılama sonrası yan etki bildiriminde bulunulması önemlidir çünkü bu sayede aşıların güvenliği sürekli izlenebilir ve değerlendirilebilir.
Yanlış: Aşı Olunduktan Sonra Maske Takmaya Gerek Yoktur
Aşının etkinliği ve güvenliği konusunda endişe duymaya gerek olmasa da, toplumda toplumsal bağışıklığın sağlanması önemlidir. Her bireyin aşılanması durumunda bile maske takılması ve hijyen kurallarına uyulması gerekmektedir. Özellikle riskli gruplarda aşının etkinliği %100 olmadığı için bu önlemler büyük önem taşımaktadır.
Doğru: Aşılama Süreci Devam Ediyor
Dünya genelinde aşılama süreci hızla devam etmektedir. Ancak aşılamanın tamamlanması, yeni varyantların ortaya çıkma ihtimalini ortadan kaldırmaz. Varyantların gelişimi sürecinde aşılama büyük önem taşımaktadır çünkü aşılar, virüsün bulaşma oranını azaltarak ve bağışıklığı güçlendirerek yeni varyantların ortaya çıkma ihtimalini düşürür.
Yanlış: Aşılama Yeterli Olmazsa İşe Yaramaz
Aşılama sürecinin tamamlanması önemli bir adımdır ancak her şeyde olduğu gibi aşılama sürecinde de gelişmeler devam eder. Aşılama süreci tamamlandıktan sonra da aşının etkinliğinin sürmesi için belirli önlemler almak gerekmektedir. Özellikle riskli gruplarda aşının etkinliği %100 olmayabilir ve bağışıklıkta zayıflama görülebilir. Bu nedenle maske takmak ve hijyen kurallarına uymak önemlidir.