Zatürre (Pnömoni) Nedir, Belirtileri ve Tedavisi

Pnömoni, halk arasında zatürre olarak da bilinen, akciğerlerin hava keseciklerini (alveol) etkileyen ve iltihaplanmasına yol açan bir akciğer enfeksiyonudur. Bu enfeksiyon, bakteriler, virüsler veya mantarların neden olduğu çeşitli patojenlerden kaynaklanabilir. Zatürre, hafif bir soğuk algınlığından çok daha ciddi bir durumdur ve bazen yaşamı tehdit edebilir. Pnömoni belirtileri arasında öksürük, nefes darlığı, ateş ve titreme yer alabilir.

Zatürre, genellikle öksürük, nefes darlığı ve göğüs ağrısıyla kendini gösteren bir akciğer enfeksiyonudur. Akciğerlerin alveolleri enfekte olduğunda iltihaplanır ve sıvı veya iltihaplı maddelerle dolabilir. Bu da nefes almayı zorlaştırır ve vücudun oksijen ihtiyacını karşılamasını engelleyebilir. Bakteriyel pnömonide antibiyotikler, virüs kaynaklı zatürrenin tedavisinde antiviral ilaçlar ve mantar enfeksiyonlarında antifungal ilaçlar kullanılabilir. Ağız yoluyla alınan ilaçların yanı sıra hastanede yatan bazı hastalara damar yoluyla sıvı tedavisi ve solunum desteği de sağlanabilir.

Pnömoni Nedir?

Pnömoni, akciğer dokusunun inflamasyonu ve alveolar boşlukların sıvı veya ilinhtap dolmasıyla karakterize edilen bir akciğer enfeksiyonudur. Bu durum genellikle bakteriyel, viral veya mantar kaynaklı patojenlerin solunum yollarına girmesi ve çoğalması sonucu ortaya çıkar. Enfeksiyonun şiddeti ve yaygınlığı pnömoninin hafif, orta veya ağır olarak sınıflandırılmasını sağlar.

Pnömoni Belirtileri

Pnömoni belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ancak genel olarak şu şekildedir:

  • Göğüs ağrısı

  • Ateş ve titreme

  • Öksürük

  • Nefes darlığı

  • Halsizlik

  • Mide bulantısı veya kusma

  • Terleme ve ıslak cilt

  • İshal

  • Dudaklarda veya tırnak uçlarında mavi renklenme (siyanoz)

Yetişkinlerde Göğüs Ağrısı Belirtileri

Pnömonide göğüs ağrısı genellikle iltihaplı zarların (plevra) etkilenmesi sonucu ortaya çıkar. Bu ağrı, derin nefes alma, öksürme veya hapşırma gibi hareketlerle artabilir. Ağrının şiddeti hafif olabileceği gibi, keskin veya bıçak saplanıyormuş gibi de hissedilebilir. Bazen göğüs ağrısı kalp krizi belirtileriyle karıştırılabilir; bu nedenle pnömoni tanısında dikkatli olunmalıdır.

Yeni Başlayan Öksürük Belirtileri

Pnömonide öksürük genellikle kuru başlayabilir ancak hastalık ilerledikçe balgamlı hale gelebilir. Balgamın rengi değişkenlik gösterebilir; yeşil, sarı veya kanlı olabilir. Öksürüğün şiddeti kişiden kişiye değişir ve öksürük sırasında göğüs ağrısı hissedilebilir.

Ateş ve Titreme Belirtileri

Pnömonide ateş genellikle yüksektir ve 39 °C’ye kadar çıkabilir. Titreme, özellikle ateşin başlangıcında şiddetli olabilir ve kişinin üşümesine neden olabilir. Yüksek ateş nedeniyle terleme de yaşanabilir.

Nefes Darlığı Belirtileri

Pnömonide nefes darlığı, akciğerlerin enfekte olması nedeniyle ortaya çıkar. Hafif vakalarda nefes darlığı hissedilmeyebilirken, orta veya ağır vakalarda istirahat halindeyken bile nefes darlığı yaşanabilir. Nefes alıp verme sıklığı artar ve derin nefes almak zorlaşır.

Halsizlik Belirtileri

Pnömonide halsizlik, vücudun enfeksiyonla savaşması nedeniyle ortaya çıkar. Enerji kaybı, iştahsızlık ve uyku hali şeklinde hissedilebilir. Kronik yorgunluk da yaşanabilir.

Mide Bulantısı veya Kusma Belirtileri

Pnömonide mide bulantısı ve kusma, özellikle çocuklarda daha belirgindir. Ateşin yüksekliği ve öksürüğün şiddeti nedeniyle bu belirtiler yaşanabilir.

Terleme ve Islak Cilt Belirtileri

Pnömonide terleme, vücudun ateşi düşürmeye çalışmasıyla ortaya çıkar. Özellikle gece terlemeleri şiddetli olabilir.

İshal Belirtileri

Pnömonide ishal, özellikle çocuklarda daha yaygındır. Ateşin yüksekliği ve vücudun enfeksiyonla savaşması nedeniyle sindirim sistemi etkilenebilir.

Dudaklarda veya Tırnak Uçlarında Mavi Renklenme Belirtileri

Pnömoninin ağır vakalarında vücudun oksijen seviyesinin düşmesi sonucu dudaklarda ve tırnak uçlarında mavi renklenme (siyanoz) görülebilir. Bu durum acil tıbbi müdahale gerektirir.

Pnömoni Nedenleri Nelerdir?

Pnömoninin en yaygın nedeni bakteriyel enfeksiyonlardır. Bu bakteriler genellikle ağız içinden boğaza veya akciğerlere ulaşır ve burada çoğalmaya başlar. En sık rastlanan pnömoni etkeni streptokok pnomoni bakterisidir. Bunun yanı sıra virüsler de pnömoninin yaygın bir nedenidir. Özellikle influenza (grip), koronavirüs (COVID-19) ve RSV gibi virüsler pnömoniye yol açabilir. Ayrıca bazı kişilerde mantar enfeksiyonları da pnömoniye neden olabilir; bu genellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde görülür.

Bakteriyel Pnömoni

Bakteriyel pnömoni, en yaygın zatürre türüdür ve genellikle Streptococcus pneumoniae bakterisinden kaynaklanır. Bu tür pnömoni, sağlıklı bireylerde aniden ortaya çıkabilir ve grip benzeri semptomlarla seyredebilir. Akciğerlerin alveolar boşluklarında iltihaplanma olur ve bu durum sıvı birikmesine neden olur.

Viral Pnömoni

Viral pnömoni, influenza virüsü (grip), adenovirüs, sincitial respiratuar virüs (RSV), insan metapneumovirüsü ve koronavirüs gibi çeşitli virüslerden kaynaklanabilir. Viral pnömonide semptomlar daha hafif olabilir ancak şiddetli vakalarda solunum yetmezliğine yol açabilir. Bu tür pnömoniler genellikle çocukları ve yaşlıları daha fazla etkiler.

Fungal Pnömoni

Fungal pnömoni, Histoplasma capsulatum, Coccidioides spp., Cryptococcus neoformans gibi mantar türlerinden kaynaklanır. Genellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde görülür. Fungal pnömoninin belirtileri bakteriyel pnömona benzese de tedavisi farklıdır ve antifungal ilaçlarla yapılır.

Pnömoni Kimlerde Daha Fazla Görülür?

Pnömokoksik zatürre en sık görülen pnömoni türüdür. Özellikle küçük çocuklar (2 yaşından küçük), 65 yaş üstü yaşlılar, kronik hastalığı olan kişiler (kalp, karaciğer veya böbrek hastalığı gibi), sigara içenler ile bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde daha sık rastlanır. Ayrıca uzun süre hastanede kalan kişilerde de pnömokoksik zatürre riski artar.

Yaşlılarda Pnömoni Görülme Sıklığı

Yaşlı bireylerde pnömoni görülme sıklığı artar çünkü bağışıklık sistemleri gençlere göre daha zayıftır ve kronik hastalıklara daha sık rastlanır. Ayrıca hücresel bağışıklık yanıtındaki azalma, pnömokoksik zatürre aşısının etkinliğini de azaltır.

Çocuklarda Pnömoni Görülme Sıklığı

Küçük çocuklarda pnömoni görülme sıklığı yüksektir çünkü bağışıklık sistemleri henüz tam olarak gelişmemiştir. Ayrıca doğumda erken doğmuş veya düşük doğum ağırlıklı olan bebeklerde zatürre riski daha fazladır.

Kronik Hastalığı Olanlarda Pnömoni Görülme Sıklığı

Kalp, karaciğer veya böbrek hastalığı olan bireylerde pnömoni riski artar çünkü bu hastalıklar vücudun genel sağlık durumunu bozar ve bağışıklık sistemini zayıflatır. Ayrıca diyabet hastalarında pnömoni riski yüksektir çünkü bu hastalık aynı zamanda kronik bir inflamasyona da neden olur.

Sigara İçenlerde Pnömoni Görülme Sıklığı

Sigara içen bireylerde pnömoni riski artar çünkü sigara içmek akciğerlerin savunma mekanizmalarını zayıflatır. Sigara içenlerde pnömokoksik zatürre riski iki kat daha fazladır.

Bağışıklık Sistemi Zayıf Olanlarda Pnömoni Görülme Sıklığı

Bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde pnömoni riski artar çünkü vücut enfeksiyonlarla daha etkili mücadele edemez. Kanser tedavisi gören hastalarda, organ nakli yapılan kişilerde veya HIV/AIDS hastalarında pnömoni riski yüksektir.

Pnömoniye Kimler Yakalanmaz?

Yüksek risk grubunda olmayan sağlıklı bireylerde pnömoniye yakalanma olasılığı düşük olsa da hiç kimse için risk sıfır değildir. Zatürre aşıları özellikle risk altındaki gruplara önerilir ancak her zaman enfeksiyondan tam koruma sağlamayabilir.

Pnömoninin Tanısı Nasıl Konulur?

Pnömokoksik zatürre tanısında temel olarak fizik muayene ve öykü alma süreci izlenir. Göğüs dinlemesinde hırıltı veya raller duyulması önemli bir bulgu olabilir. Ancak kesin tanı için görüntüleme yöntemleri kullanılır; bunlar arasında akciğer grafisi en yaygın kullanılan yöntemdir. Akciğer grafisinde infiltrasyon alanları saptanması pnomoni tanısını destekler niteliktedir ancak kesin tanı için balgam kültürü veya kan kültürü gibi laboratuvar testleri de gerekebilir.

Fizik Muayene

Fizik muayenede doktor öncelikle hastanın tıbbi geçmişini gözden geçirir ve mevcut semptomları değerlendirir. Ardından göğsü dinleyerek hırıltı, raller veya diğer anormal sesleri dinler. Solunum hızını kontrol eder, ateş ölçümü yapar ve nabız değerlerini değerlendirir.

Akciğer Grafisi

Akciğer grafisi pnomoni tanısında en yaygın kullanılan görüntüleme yöntemidir. Grafide infiltrasyon alanları saptanması pnomoni tanısını destekler ancak kesin tanı için laboratuvar testleri de gerekebilir.

Bilgisayarlı Tomografi (BT) Taraması

Bilgisayarlı tomografi (BT) taraması pnömokoksik zatürre tanısında kullanılan bir diğer görüntüleme yöntemidir. BT taramaları akciğer grafilerine göre daha detaylı bilgi sağlar ve özellikle komplike vakalarda kullanılır.

Balgam Kültürü

Balgam kültürü pnomoni etkeninin belirlenmesi için kullanılır. Hastalar balgamlarını bir kapta toplarlar ve laboratuvar ortamında kültür yapılır. Balgamda üreyen mikroorganizmalar pnömokony etkenini belirlemeye yardımcı olur.

Kan Kültürü

Kan kültürü pnomoni etkeninin belirlenmesi için kullanılan bir diğer yöntemdir. Hastalardan alınan kan örnekleri laboratuvar ortamında kültüre edilir ve üreyen mikroorganizmalar pnomoni etkenini belirlemeye yardımcı olur.

Tam Kan Sayımı (TKS)

Tam kan sayımı (TKS) pnomoni tanısında kullanılan bir laboratuvar testidir. TKS’de beyaz kan hücre sayısının artması vücudun enfeksiyonla savaştığını gösterir ancak bu bulgu tek başına pnomoni tanısı koymaya yeterli değildir.

Pnomoni Hangi Bölümlere Bakılır?

Pnömokoksik zatürre tanısı için ilk olarak acil tıp bölümü başvurulması önerilir; acil servis tetkiklerini yaparak hastayı ilgili bölümlere yönlendirebilir. Ancak doğrudan göğüs hastalıkları polikliniğine başvurulması da mümkündür; burada gerekli tetkikler yapılarak tanı konulabilir.

Pnodemi Nasıl Anlaşılır?

Pnömokoksik zatürrenin anlaşılması için semptomların dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi önemlidir; göğüs ağrısı, öksürük, balgam çıkarma, nefes darlığı gibi semptomlar zatürreyi düşündürebilir ancak kesin tanı için görüntüleme yöntemleri ve laboratuvar testleri gereklidir.

Zatürre Kaç Günde Geçer?

Pnömokoksik zatürrenin ne kadar sürede geçeceği kişiden kişiye değişiklik gösterebilir; hafif vakalar birkaç gün içinde düzelebilirken ağır vakalarda iyileşme haftalar alabilir. Tedaviye erken başlanması belirtilerin hızla azalmasına yardımcı olabilir ancak iyileşme süreci kişisel sağlık durumuna bağlıdır.

Pnomonide Hangi İlaçlar Kullanılır?

Pnömokoksik zatürrenin tedavisinde antibiyotikler kullanılır; hangi antibiyotiğin kullanılacağı hastalığın şiddetine bağlıdır. Hafif vakalarda ağızdan alınan antibiyotikler yeterli olabilirken ağır vakalarda damar yoluyla antibiyotik tedavisi gerekebilir. Ayrıca ateşi düşürmek için ateş düşürücüler kullanılabilir.

Zatürede Hangi Antibiyotikler Kullanılır?

Pnömokoksik zatürrenin tedavisinde kullanılabilecek antibiyotikler arasında amoksisilin, doksisiklin, seftriakson ve klindamisin bulunur; hangi antibiyotiğin kullanılacağı hastalığın şiddetine bağlıdır.

Zatürre Tedavisi Nasıl Olur?

Pnömokoksik zatürrenin tedavisi enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak değişir; hafif vakalar evde tedavi edilebilirken ağır vakalarda hastanede tedavi gerekebilir. Antibiyotik tedavisi enfeksiyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olur; ayrıca ateşi düşürmek için ateş düşürücüler kullanılabilir.

Zatürre Tedavisinde Hangi İlaçlar Kullanılır?

Pnömokoksik zatürrenin tedavisinde antibiyotikler kullanılır; amoksisilin, doksisiklin, seftriakson ve klindamisin gibi antibiyotikleri tercih edilebilir. Antibiyotik tedavisine ek olarak ateşi düşürmek için paracetamol içeren ilaçlar kullanılabilir; ayrıca ağrı kesiciler de reçete edilebilir.

Zatürre Tedavisi İçin Hangi Bölüme Gidilir?

Pnömokoksik zatürrenin tedavisi için göğüs hastalıkları bölümüne başvurulması önerilir; burada gerekli tetkikler yapılarak uygun tedavi planlanabilir.

Zatürre Kaç Gün Hastanede Yatar?

Pnömokoksik zatürrenin ne kadar süre hastanede tedavi gerektireceği kişiden kişiye değişiklik gösterebilir; hafif vakalarda birkaç gün yatış yeterli olabilirken ağır vakalarda iyileşme süreci haftalar alabilir. Hastanın genel sağlık durumu, belirtilerin şiddeti ve komplikasyon varlığı yatış süresini etkileyen faktörler arasındadır.

Scroll to Top