Başka bir dünyadan gelmiş gibi görünen o kedi gözleri, aklınıza bile gelmeyecek hayvan ve insan karakterleriyle dolu masallara sürükler sizi.
O masallarda, hayvanların ve insanların eşit olduğu bir dünya vardır. Aksiliklerle dolu o dünyada her şey olması gerektiği gibidir; hayvanlar kendi aralarında, insanlar kendi aralarında anlaşır ve her şey yerli yerinde durur.
Derken insanlardan biri, o masal dünyasında bir aksilik çıkarır. Çıkarılan bu aksilik, hayatı olduğu gibi değiştirecek ve uzun yıllar boyunca değişmeyecek gibi görünür. Ama masallarda her zaman bir umut ışığı vardır. Uzun yollara, belki de hiç ummadığınız bir yola başvurmak gerekir bazen ama sonuç her zaman beklenmedik şekilde güzel olur.
KEDİ KAFESİNDE BİR MASAL
Evlerinin bahçesinde bir kedi kafesi olan, kocaman yürekli bir çiftçi vardı. Kedi kafesinde her zaman taze süt vardı. Bu yüzden de kafeste hiç açlık hissetmezdi güzelim kedicik. Ancak günlerden bir gün, kafesinin kapısı açık kalmıştı. Açık kapıyı gören kediler, tek tek kafese girip taze sütten bir tabağını devirmeyi göze aldılar.
Çiftçi bu duruma çok kızdı ve kedilerin cezasını vermek için yola düştü. Ormanda yürürken karşısına bir kedi çıktı. Oldukça güzel bir kediydi bu. Çiftçi, aklına gelen ilk hayvan cezasını bu güzel kediye vermeye karar verdi.
O güzel kediyi yakaladı ve ona bir ayakkabı dolabı yaptırmaya karar verdi. Kedinin sevineceğini düşünen çiftçi, ona şöyle dedi:
– Artık istediğin kadar süt içebilirsin sevgili kedicik! Bir daha asla aç kalmayacaksın! Çünkü seni kapısız bir kedi kafesinde tutacağım!
Kedi çok sevindi ama sonra düşündü. Kafes çok güzeldi ama yine de gün boyunca oyun oynayabileceği bir yer olmalıydı. Bu yüzden çiftçiye döndü ve ona sordu:
– Peki ya sen uyurken ben ne yapacağım? Oynamak için bir yere ihtiyacım var!
Çiftçi, kedinin bu isteğine de karşılık verdi ve ona bir oyuncak odası yaptırmaya karar verdi. Artık kedinin dünya tatlısı bir kafesi, ustasıyla beraber oyun oynayacağı bir odası vardı.
Kediler sırayla kafese girdiler ama hiçbiri çiftçinin kalbini çalamadı. Çünkü onun kalbi çoktan güzel kalpli kedinin olmuştu bile.
GÜZEL VE APTAL KEDİ
Bir zamanlar herkesin en güzel kedisi olan bir kedi yaşarmış. Sahibi onu o kadar güzel bulurmuş ki, Aptal Kedi diye adlandırmaya başlamış.
Güzel Kedi’nin güzelliğiyle övünen sahibi, ona çeşitli elbiseler giydirir ve arkadaşlarına gösterirmiş. Onlar da Kediciğin güzelliğine hayran kalırlarmış.
Güzel Kedi, her gün sahibi tarafından Aptal Kedi olarak çağrılmaktan çok üzülüyormuş ama bunu ona söyleyecek cesareti bulamıyormuş.
Bir gün yine elbiseleriyle en güzel arkadaşlarınıza gösterildiği sırada, biri çıkıp demiş ki;
– Senin kadar güzel ama akıllı bir kedi yok dünyada!
Sahibi hemen karşılık vermiş;
– Evet, çok doğru söylüyorsun! Senin kadar güzel ama Aptal Kedi yok dünyada!
Güzel Kedi, bu sözleri duyunca dayanamadı ve harekete geçti. İlk defa sesini çıkardı;
– Ben Aptal değilim!
Sahibi bu duruma çok şaşırmış ve Kediciğine öyle bağırmış ki; neredeyse sesinden elbiseleri bile düşecekmiş.
Arkadaşlarından biri çıkıp demiş ki;
– Bence de Kediciğin Aptal değil! Çok zeki ve akıllı!
Güzel Kedi bu sözlere çok sevinmiş ve artık Aptal Kedi olarak anılmaktan kurtulmuş.
PAMUK
Bir zamanlar her şeyi unutan bir tavuk yaşarmış. Adı da Unutkan Tavuk’muş. Tavuk ne kadar unutkan olursa olsun, yine de kuluçkaya yatmaktan vazgeçmezmiş. Her seferinde de kuluçkadan çıktığında yeni yumurtalar bulmayı çok severmiş.
Tavuk yine bir gün yumurtlamaya karar vermiş ve kafesine girmiş. Kafesine girmeden önce de kuluçkaya yattığı yeri hiç unutmamış tabii ki ama ya çıktıktan sonra? İşte onu unutmuş bile.
Bir süre sonra Uçan Yumurta çıkmış kafesten ve etrafa yuvarlanmaya başlamış. Uçan Yumurta’yı gören herkes çok şaşırmış ve tavuk korkusundan iyice aramaya başlamış.
Yumurtanın peşinden koşan tavuk derken Unutkan Tavuk ile karşılaşmış ve ondan özür dilemiş.
Tavuk hemen kafesine girip Uçan Yumurta’yı almaya çalışmış ama ne yazık ki olmamış. Uçan Yumurta yuvarlanmaya devam ediyormuş çünkü.
Başkaları da Uçan Yumurta’yı almaya çalışmış ama yine de kimse başaramamış.
Tavuk iyice korkmuş ve ağlamaya başlamış; çünkü kimse Uçan Yumurta’yı almaya cesaret edemiyormuş.
AĞLAYAN TAVUK
Tavuk etrafında hep böyle olurken birden sesini duymuş;
– Merhaba tavuk kardeşlerim! Ben Pamuk! Çok açım!
Onları rahatsız etmeden yumurta yiyen sevimli ve güzel kedi Pamuk’muş. Tavuklar hemen sevinmişler ve Pamuk’u karşılarında görünce korkuları da geçmiş.
Tüm cesaretlerini toplayarak Pamuk’a dönmüşler;
– Merhaba Pamuk! Biz de açtık! Birlikte yumurta yemeye ne dersin?
Pamuk mutlulukla tavukların yanına gelmiş ve onlarla birlikte yumurta yemeye başlamış.
Tavuktan uzak durmaya çalışan Pamuk, sonunda onun unutkanlığına dayanmak zorunda kalmış ve tavuk kuluçkaya yatarken ona şarkılar söyleyip tavuk kardeşini uyandırmamaya çalışmış.
Pamuk yavaşça uzaklaşırken tavuk fark etmiş ve hemen peşinden koşmuş. Ama yakalayamamış.
Pamuk’un peşinden koşarken yorulan tavuk, sonunda pes etmiş ve uyuyakalmış. Bir süre sonra tekrar uyanınca etrafa bakınmaya başlamış.
Pamuk’un ne olduğunu merak eden tavuk, Pamuk hakkında konuşmaya karar vermiş ama etrafa bakarken yine unuttuğu şeyi bulmuş: Yumurta!
PAMUK’UN AŞKI VE TAVUK UNUTKANLIĞI
Pamuk çok güzel bir kediydi. Tüm kediler onun güzelliğine hayran kalıyordu. Ama o sadece Tavuk Unutkanma aşık olmuştu. Tüm kalbiyle ona aşık olan Pamuk, ilk kez tavuktan uzaklaşmak zorunda kalmıştı.
Tavuk Unutkanma ilk kez uyandığında Pamuğu hemen görmüş ve çok sevinmiş. Ama sonra aklına takılan şey Pamuğun sevgisine engel olmuş; çünkü aklına Pamuk’un adının gelmemesiymiş.
Pamuk Unutkan Tavuk’a yaklaşmış ve onun adını hatırlamasına yardım etmeye çalışmış. Ama nafile…
Pamuk, Unutkan Tavuk’a yaklaşırken diğer tavuklar kaçmaya başlamışlar. Onlar kaçtıkça Pamuk daha da üzülmüş; çünkü sevdiği tavukun diğer tavuklarla birlikte uzaklaştığını görmüş.
Pamuk çok üzülmüş ve yine de Unutkan Tavuk’un adını hatırlamasına yardım etmeye çalışmış ama nafile…
Tavuk Unutkan’a yaklaşan tek kişi Pamuk olmuş ama tavuktan uzaklaşan tek kişi de o olmuş işte böylece.