Düşük Frekanslı Gürültü, insanlar tarafından duyulamayan ancak etkilerinin hissedilebildiği 20-200 Hz aralığında oluşan gürültüdür. Düşük frekanslı gürültüler; endüstriyel, sosyal ve ticari faaliyetler ile ulaşım ve inşaat sektöründeki çalışmalar nedeniyle yaygın bir çevre sorunu haline gelmiştir.
DLFG, ses dalgalarının titreşimleri şeklinde kendini gösterir ve insanlar bu titreşimleri algılayabilir. Duyma eşiğinin altında kalan bu titreşimler bazen çeşitli olaylar veya araçlar nedeniyle daha yoğun hale gelir ve DLFG’nin oluşmasına neden olur. Düşük frekanslı gürültü; hava yoluyla değil, yüzey veya altyapı gibi fiziksel ortamlar aracılığıyla yayılır ve bu yayılma mesafe arttıkça bazı değişikliklere uğrayabilir.
Semt ve skadefrekans doplanması adlı bir yöntem kullanılarak düşük frekanslı gürültünün özellikleri belirlenebilir. Ölçümlerin çalışma koşulları altında elde edilmesi gerekir. Hava sıcaklığı, rüzgar hızı ve yönü gibi hava koşulları ile varsa dikkat ve görüş alanındaki nesnelerin konumu doplanma sisteminin güvenilirliğini etkileyebilir.
Düşük Frekanslı Gürültünün Kaynakları Nelerdir?
Yeraltı kaynakları olarak nitelendirilebilecek doğal kaynakların yanı sıra yapay kaynaklar da Düşük Frekanslı Gürültü’nün oluşmasına zemin hazırlar. Düşük frekanslı gürültünün oluşmasına neden olan yapay kaynaklar:
- Trafik ve taşımacılık faaliyetleri
- İnşaat sektöründeki faaliyetler
- Klima, havalandırma ve ısıtma sistemleri
- Kazı amaçlı yapılan çalışmalar
- Üretim sektöründeki çeşitli faaliyetler
- Deniz ve göl gibi büyük su kütlelerinde gerçekleşen olgular
Düşük Frekanslı Gürültünün Yayılma Şartları
Düşük frekanslı gürültü; mesafe, frekans, hava koşulları, zeminin ve ortamın özellikleri, var olan yüzeylerin geometrisi, üst atmosfer koşulları, katmanlaşmaları ve rüzgar gibi değişkenlerden etkilenir.
Düşük Frekanslı Gürültünün Etkileri
Düşük frekanslı gürültü insan sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Uyku bozuklukları, konsantrasyon eksikliği, baş ağrısı, yüksek tansiyon ve işitme kaybı gibi birçok soruna yol açabilen DLFG, özellikle gelişmiş ülkelerde önemli bir çevre sorunu olarak nitelendirilir.