Dünya, insanların yarattığı muazzam bir kirlilik ve iklim değişikliği tehdidiyle karşı karşıya. Atmosferdeki karbondioksit düzensizliği, fosil yakıtların yanmasıyla arttı ve bir daha da azalmadı. Orman yangınlarının nedeni, iklim değişikliğinin etkileri arasında gösterilebilir. Şu bir gerçek ki iklim değişikliğinin etkileri artık net bir biçimde gözlemleniyor.
Denizlerin ve okyanusların su sıcaklıkları artıyor, buzullar eriyor, kuraklıklar yaşanıyor, kıtalar ve ülkeler arasında su savaşları baş gösteriyor. Hava araçları kalkış yaptıklarında, “hoş geldin” diye karşılandıkları havaalanlarından ayrıldıkları lokasyonlara kadar olan her mesafede uçtukları gazete koltuklarındaki, çevre koltuklarındaki, çevre biletlerindeki fidanı fidan değil, fidan gibi görünen her türlü naneyi unutmamız bekleniyor.
İklim Değişikliğinin Geçmişi Neye Aykırı!
İklim değişikliğinin geçmişi sanıldığı kadar eskiye gitmiyor. 1800’lerin sonlarına kadar geride bırakılan kabaca 200 yıllık dönem içinde atmosferdeki karbon salımı -karbondioksit ve metan gazı salımı- nispeten sabit bir düzeyde kalmıştı.
Endüstriyel Faaliyetler ve İklim Değişikliği: 1800’lerin sonlarına geldiğimizde endüstriyel faaliyetler kapitalizmin ve bilimin egemen olduğu dünya sahnesine çıkmaya başladı ve insanlık tarihinde görülmeyen bir hızla az otoyolda gitmeye ve halk arasında bilinen adıyla sıcaklama sürecine girildi. Ne yazık ki insan faaliyetleri atmosferi temizlemek için var olan doğal mekanizmaları geçersiz kıldı.
Bugün tüm dünya bu olgusallıklarla yüz yüze ve hepsi de insanlığın ortak eseri: Dünya üzerindeki bütün insanlar yapılması gerekenleri yapmadığı takdirde, gerekenleri gerektiği zaman yapmadıkları sürede evrensel bir kirlenme oranı oluşturudular.
İnsanlık olarak her pozitif gelişmede olduğu gibi bunda da alt alta verilecek mazeretleri sırala gitsin, ben yine de beyaz yatağımın üzerinde uyumaya bakayım derecesinde dertlememiz gereken küresel bir olgu bu “iklim değişikliği”.
Fakat şu bir gerçek ki; bizler kendimizi karanlık odalarda bilinçsizce kabul ve iptal ederken dünyada olan biteni kontrol eden güçler tarafından çoktan masalara yatırıldık Kraliçemiz 2. Elizabeth’in kendi ülkesinde başlattığı ‘100 Ağaç’ adlı ağaçlandırma seferberliğine katılarak dünyanın en güçlü ülkesinin en güçlü kadını olan Barack Obama’yı ikna etmeye çalışıyorduk.
İngiltere Başbakanı Gordon Brown ise Climate Group adı verilen grubun toplantısında bana sorarsan zaten hepimizin bildiği şeyi söyledi: “Başka gezegen yok”.
Global Isınma ve İklim Değişikliğinin Etkileri
Global Isınma ve İklim Değişikliği Etkileri göz önüne alındığında:
- Karbon emisyonundaki artış,
- Ağaç kesiminin çoğalması,
- Arazi kullanım değişiklikleri,
- Endüstriyel faaliyetler,
- Taşımacılıkta kullanılan fosil yakıtlar
Sebep oldukları küresel ısınmanın seviyesini 1.5°C’ye kadar düşürme şansı hala var. Global Isınmanın Etkileri ise sürerse; global ısınma 1.5°C ile sınırlandırılmazsa Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarında da belirtildiği gibi İklim Değişikliğine bağlı hastalıklar artacak, birçok canlı türünün varlığı tehlikeye girecektir.
Global Isınmanın Birincil ve İkincil Etkileri
Global ısınmanın birincil etkileri;
- Dünya ortalama sıcaklığının artması,
- Dünya üzerindeki buzul alanlarının azalması,
- Deniz ortalama seviyesinin yükselmesi,
- Dünya üzerindeki tüm canlıların habitatlarının değişmesi olarak sıralanabilir.
Bunların aslında kendi arasında ikincil etkileri de bulunmaktadır.
- Örneğin ortalama sıcaklığın artmasıyla birlikte buzul alanlarının azalması dolayısıyla deniz seviyesinin yükselmesi.
- Canlı türlerinin habitatlarının değişmesi de bu seviyelerde değişikliğin bir sonucu olarak görünebilir.
Global Isınmanın Ülkemize Gelen Etkileri
Global ısınmanın birincil etkilerinden olması beklenen buzulların erimesiyle deniz seviyesinin dünya ortalamasında 1-2 metre yükseleceği ifade edilmektedir. Bu gerçekleşirse, global ısınmanın Türkiye’ye gelen etkileri de Caton Raporu’nu baz alarak aşağıdaki gibi olur:
Türkiye’nin yaklaşık %50’sinin inundasyondan (flood) etkileneceği tahmin edilmektedir. Marmara Denizi’nin Anadolu Yakası, İzmit ve Gemlik Körfezleri, Tekirdağ’a kadar olan kıyılar, İstanbul Adaları, Karadeniz kıyılarının büyük kısmı ile Edremit Körfezi, Çanakkale ve Didim arasındaki kıyıların inundasyona uğrayacağı görülmektedir.
- Marmara Denizi’nin kuzey kıyılarının büyük kısmı ile Sakarya ve Kocaeli illerinin denize dökülen akarsuları inundasyona uğrayacağı tahmin edilmektedir.
- İstanbul’da deniz seviyesinin yükselmesiyle birlikte yaklaşık 600 km²’lik alanın inundasyona uğrayacağı,
- Marmara Bölgesi’nin deniz seviyesi yükselmesinden büyük ölçüde etkileneceği öngörülmektedir.
Türkiye’de Global Isınmanın Etkileri
Türkiye’de global ısınmanın etkilerine bakıldığında şunları görebiliyoruz:
- Etkilerin hemen hemen hepsinin il bazında görülebilmesi, nüfusun büyük bir kısmının bu etkilere maruz kalmasını gizliden gizliye göstermektedir.
- Global Isınmanın etkilerinin bir kısmı zaten görülmekte ve ülkemizde de hissedilmektedir.
Bunlara örnek olarak şunları verebiliriz:
- Türkiye’de yıllık ortalama sıcaklığının 1.4°C artmış olması,
- Karşıyaka’da küle dönenlerin yeni fay hatları oluşturarak ortaya çıkarttığı travmatik sonuçlar,
- Balcova’da görülen yarık vadi tipi,
- Turgutlu-Germencik grabeninde oluşan horst bloklarının örnek verilen tektonik mekanizmalarına göre.
Tüm bu yaşananlarla birlikte Türkiye’nin arazi kullanım değişiklikleri de bizi bekleyen global ısınma gerçeğine önemli bir hazırlık süreci sunmaktadır.
Global Isınma ile Mücadelede Umutlu Olmamızı Sağlayacak Gelişmeler
Mekanik mücadele araçlarıyla bu iş yükünü almazsak global ısınmanın olumsuz etkilerinden kurtulmamız kolay olmayacak: MAVEN (Mars Atmosphere Volatile Evolution Mission), NASA’nın üstlendiği Mars’a yönelik başarısı tartışmasız bir şey olan mühendislik projeleri arasında gösterilebilecek bir uzay aracı. Mars’ın atmosferini anlamaya yönelik fırlatılmış olan bu araç şu günlerde Dünyaya geri dönüyor.) Özünde masum bir sefer gibi duran bu uzay projesi aslında atmosferimizin vadettiği iyimser sonuca giden yolun mihenk taşlarından sadece bir tanesi.) Şurası bir gerçek ki mekanik mücadelenin her aracını Dünya için uyarlayıp hizmetine sunmazsak küresel ısınmayı geriletmenin olanağı yoktur:
- Örneğin İngiltere Dünya Bankası ile işbirliği yaparak temiz kılavuzlar üretecekmiş… Bankanın finanse edeceği projelerde İngiltere öncülük edecekmiş! (Bkz: BUILDING A CLEANER WORLD).
- AB üyeliğine alınarak nimetlerine kavuşmayı bekleyen adacık cemaatlerimiz Smart Cities Grabumi projesine şimdiden başladılar bile!
Umut AB ülkelerinin gaz salımlarını azaltma niyetleridir… Ancak hevesle uyku arasında bir mesafe var galiba. Avrupa Jonathan’ları mutlu etme pahasına gaz salımlarını Dünya Ortalamasının Altında tutmaya çalışırken, Türkiye hala paşa paşa gaz ithal ediyor… Umut ABuydur genellikle kontakt lensle görülür Global Isınmada Türkiye’nin geride bıraktığı mesafe ise gözlüksüz tartışılmaz!
Tüm bunlarla birlikte elimizdeki kaynaklar global ısınma ile karbonsuzlaşma adına kullanım senaryolarıyla birlikte eşzamanlı geliştirilirse ancak o zaman глобальное потепление denen bela uzak ihtimal olur:
- Kömür üretiminde Çin’i geçmemize az kaldı: Çin kömürü üretimi bu yıl %3 azalacak, bizde hızla artacak!
- Petr Petrovich’in hastalığından komşumuz sevabımız son hızda alıyoruz zaten:
- Rüzgar türbinlerinin paletlerini yapmak için gerekli malzeme kaynağına ulaşmak için güneşi kendi teknolojimizle elde edip verimli kullandıkça dünyaya yaymaya başlayınca çıkartacağız karbonu.
Bunların hepsinin önünde bağımsız bir çevrenin denetimi bence elzem! Aksi taktirde sanayi devriminde olduğu gibi çevre mevzuatımız da olmadan yine abilerimizin yaptıklarını biz de yaparız: BAU senaryosunda bizden de çıkar geleceleri görmek için hızla kalkmalıyız! Birader!
İklim Değişikliğine Karşı Neler Yapabiliriz?
Bireysel Olarak Alabileceğimiz Tedbirler Nelerdir?
TÜBİTAK tarafından açıklanan verilere göre, Türkiye’deki karbon emisyon bölüşümünün %35’i binalarda tüketiliyor yani yaşam alanlarımız bizden ayrık değil. Dolayısıyla bireysel olarak yapacağımız eylemler de burada önemli bir yer tutuyor:
- Evlerimizde kullanmadığımız elektroniğin fişini çekerek gereksiz elektrik tüketimini önleyebiliriz.
- Lamba sayısını azaltıp ampül çeşitliliğine geçerek enerji tüketimimizi gözle görünür oranda azaltabiliriz.
- Evimesor.org adresine girerek evimin enerji tüketim grafiğini görebilir, ülke çapındaki tüketim verilerini inceleyebilirim.
- Marketten alırken ambalaj atıklarımıza özen göstererek geri dönüşümü sağlamalıyız.
- Eğer doğalgaz kullanıyorsak mutlaka doğalgazlı ocaklı fırını almalıyız ya da var olanı kullanmalı maksimum verim için… Evlerimizin kapı ve pencerelerine uygun malzemelerle mutlaka yalıtım yaptırmalıyız!
Kurumsal Olarak Alabileceğimiz Tedbirler Nelerdir?
Bireysel eylemlerin kurumsal planda desteklenmediği taktirde yalnızca bireylerin bilinçlenmesiyle sorunun üstesinden gelebilmemiz zor gibi görünüyor. Bunun için kurumsal olarak yapılabilecekleri ZEYBİRK raporlarından alıntıyla aşağıdaki gibi düzenleyebiliriz:
- Ceramics Sector of Turkey’nın (çin sektörünün) atıklardan elde ettiği sera atık salımlarını yüzde yüz azaltacağını planlaması sektörde yapılacak en verimli çalışmayı gözler önüne sermektedir.
- Kentlerimizin akciğerlerinin sağlıklı kalabilmesi için yeşil çatı sistemlerinin geliştirilmesi adına seminerler düzenlemeliyiz!
- Dış cephe kaplamaların tercihini yeşil materyallerden yana kullanmalıyız.
- Fosil yakıtlarının kullanımı azaltacağız.
- Kullandığımız kağıt miktarını atık faks kağıtları ya da kullanılmamış A4 kağıtların tekrar değerlendirilmesiyle azaltmalıyız… Ortalığı karalamaya fondöteninizle olur mu environmentally friendly?