Kan Fazlalığı Nedir, Belirtileri ve Tedavisi

Vücutta kan miktarının normalden fazla olması durumuna “polisitemi” denir. Bu durum genetik bir hastalıktan ya da çevresel faktörlerden kaynaklanabilir. Polisitemi vücudun çeşitli bölgelerinde kan akışını zorlaştırdığı için tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Bu yazımızda kan fazlalığı nedir, kan fazlalığı belirtileri, kan fazlalığı tedavisi ve kan fazlalığı neden olur gibi konulara değineceğiz.

Kan Fazlalığı Nedir?

Polisitemi olarak da bilinen kan fazlalığı, kanda hücrelerin (kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve trombositler) normalden daha fazla olması durumudur. Kanın viskozitesinin artması sonucunda kan akışı zorlaşır ve bu durum kalp, beyin, akciğerler gibi hayati organların işlevlerini olumsuz etkileyebilir. Kısacası polisitemide hematokrit oranı (kandaki kırmızı kan hücrelerinin toplam volüm içindeki yüzdesi) normalden yüksektir. Kanda bulunan alyuvar sayısinin artması, kanın akışkanlığının azalmasına ve daha yoğun hale gelmesine sebep olur. Halk arasında bu duruma “kanın koyulaşması” da denir.

Polisitemi genellikle vücudun yüksek irtifada yaşaması ya da kronik akciğer rahatsızlıkları gibi oksijen seviyesini düşük tutan durumlarla tetiklenen bir tepkidir. Vücut daha fazla kırmızı kan hücresi üreterek oksijen seviyesini dengeler. Bunun yanı sıra polisiteminin genetik faktörlere bağlı olduğu nadir durumları da vardır ve bu duruma “primer polisitemi” denir. Primer polisitemide vücudun kırmızı kan hücresi üretimini kontrol eden mekanizma bozulmuştur ve kemik iliği aşırı miktarda kırmızı kan hücresi üretmeye başlar.

Kan Fazlalığı Belirtileri Nelerdir?

Polisiteminin en yaygın belirtisi baş ağrısıdır. Bunun yanı sıra kan fazlalığı olan kişilerde görülen diğer belirtiler ise şunlardır:

  • Yüzde kızarma: Kanın yoğunlaşması sonucunda damarlar genişleyebilir ve bu da yüzde kızarmaya sebep olabilir.
  • Tansiyon yükselmesi: Kan damarlarının içindeki basıncın artması tansiyonun yükselmesine sebep olabilir.
  • Nefes darlığı: Akciğerlere giden kan miktarının azalması sonucunda nefes darlığı ve göğüs ağrısı yaşanabilir.
  • Görme bozuklukları: Viscosity artışı göz damarlarını etkileyebilir ve görme bozukluklarına sebep olabilir.
  • Ellerin ve ayakların uyuşması: Uyuşma hissi, damarlardaki tıkanıklıklar nedeniyle oluşabilir.
  • Ateş: Vücudun ısı üretimi artabilir ve bu da ateşe neden olabilir.
  • Bacaklarda varis oluşumu: Varis damarlarının genişlemesi ve belirginleşmesi bacaklarda varis oluşumuna sebep olabilir.
  • Ciltte kaşıntı: Kan damarlarının genişlemesi ciltte kaşıntıya neden olabilir.
  • Kabakulak hastalığı

Ayrıca polisitemisi olan kişilerde ürik asit düzeyinin yükselmesi sonucunda gut hastalığına bağlı belirtiler de görülebilir.

Kan Fazlalığı Neden Olur?

Polisitemi, kanda bulunan alyuvar sayısının artmasının bir sonucudur. Alyuvarlar, kırmızı kan hücrelerinin diğer adıdır. Kırmızı kan hücrelerinin görevi vücudun ihtiyacı olan oksijeni taşımaktır.

Kırmızı kan hücreleri, kemik iliğinde bulunan kök hücrelerinden üretilirler ve bu sürece eritropoiesis denir. Kök hücreler, çeşitli sinyaller sonucu eritropoietin adı verilen bir hormonu üretirler ve bu hormon böbreklerden kana karışarak kemik iliğini uyarır.

Kandaki alyuvar sayısı, ortamın oksijen seviyesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Oksijen seviyesi düştüğünde böbrekler eritropoietin hormonu üretmeye başlar ve alyuvar üretimi hızlanır.

Kandaki alyuvar sayısının artmasının nedenleri şunlardır:

  • Böbrek tümörü: Böbreklerde oluşan tümörler zamanla böbreklere zarar verir ve hormon dengesini bozarak eritropoietin salınımını artırır. Bu da alyuvar üretiminin artmasına neden olur.
  • Kronik akciğer rahatsızlıkları: Akciğer rahatsızlıkları uzun süre oksijen seviyesinin düşmesine neden olabilir ve bu da alyuvar üretiminin artmasına sebep olur.
  • Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH): KOAH hastalığı olan kişilerde de polisitemi görülme sıklığı fazladır.
  • Sigara kullanımı: Sigara içmek uzun süreli oksijen eksikliğine neden olabileceği için polisitemiye yol açabilir.
  • Kardiyovasküler hastalıklar: Kalp yetmezliği ya da doğumsal kalp hastalıkları gibi kardiyovasküler rahatsızlıklar uzun süre oksijen seviyesinin düşmesine sebep olabilir.
  • Ağır metabolik bozukluklar: Metabolizmayı etkileyen ağır hastalıklar vücudun oksijen kullanımını olumsuz yönde etkileyebilir ve alyuvar üretiminin artmasına neden olabilir.
  • Kronik karbon monoksit zehirlenmesi: Karbon monoksit zehirlenmesi geçiren kişilerde de alyuvar üretiminin arttığı görülmüştür.
  • Damar sertleşmesi (ateroskleroz): Damar sertleşmesi nedeniyle damarlarda meydana gelen hasar vücudun oksijen dengesini bozabilir ve alyuvar üretimini artırabilir.

Kan Fazlalığı Tedavisi Nasıl Olur?

Tedavi yöntemi polisiteminin nedenine bağlı olarak değişiklik gösterir ancak genel olarak tedavi yöntemleri şunlardır:

  • Tedavinin en yaygın yöntemi flebotomi olarak bilinen kan alma işlemidir. Bu işlemde damar yoluyla vücuttan belirli miktarda kan alınır ve bu sayede kanda bulunan alyuvar miktarı azalır. Alınan kan miktarı genellikle 500 cc civarındadır ancak bu miktar doktor tarafından belirlenir ve tedavi süresince birkaç kez uygulanabilir. Flebotomi işlemi polisitemiyi kontrol altına alabilmek için haftada bir kez yapılabilir ancak ilerleyen dönemlerde bu sıklık aylık bir seferle sınırlı kalabilir.
  • Tedavinin bir diğer yöntemi ilaç tedavisidir ancak ilaç tedavisi flebotomi ile birlikte uygulanmaktadır. İlaç tedavisinde kullanılan ilaçlar trombositlerin pıhtılaşmasını azaltmaya yarayan aspirin gibi düşük dozlu kan sulandırıcılardır.

Kan Fazlası Nasıl Teşhis Edilir?

Alyuvar sayısının normalden yüksek olması durumuna “polisitemi” denir ve teşhis genellikle rutin sağlık kontrolleri sırasında yapılan tam kan sayımı ile konur. Tam kan sayımında kanda bulunan alyuvar sayısı (eritrosit), beyaz küre sayısı (lökosit) ve trombosit sayısı değerlendirilir.

Alyuvar sayısının normalden yüksek olması durumunda doktor polisiteminin nedenini anlamak için ek testler isteyebilir. Bu testler arasında eritrosit hacim oranını ölçen hematokrit testi, genetik testler, kemik iliği biyopsisi ya da ultrason yer alır.

Kimler Kan Fazlalığı Olmaya Yatkındır?

Tedavisi mümkün olan bir hastalık olsa da bazı kişilerde tedaviye rağmen polisitemi devam edebilir ya da tekrarlayabilir.

Aşağıdaki risk faktörlerine sahip kişilerde tedaviye rağmen polisiteminin devam etme olasılığı daha yüksektir:

  • Kronik akciğer hastalığınız varsa: Akciğer hastalıkları solunum yollarını etkilediği için uzun süre vücudun oksijen almasını engeller ve bu da polisitemiyi tetikler. Kronik akciğer rahatsızlığı olan kişilerde tedaviye rağmen polisiteminin devam etme olasılığı fazladır çünkü kronik akciğer rahatsızlıkları tamamen iyileşmez.
  • Sigara içiyorsanız: Sigara içmek uzun süre vücudun oksijen almasını engelleyerek polisitemiyi tetikler.
  • Böbrek hastalığınız varsa: Böbrek rahatsızlıkları hormon dengesini bozarak polisitemiyi tetikler.
  • Kardiyovasküler hastalığınız varsa: Kalp yetmezliği ya da doğumsal kalp hastalıkları gibi kardiyovasküler rahatsızlıklar uzun süre oksijen seviyesinin düşmesine sebep olabileceği için polisitemiyi tetikler.

Kan Fazlağı Hayat Kalitesini Etkiler mi?

Tedavi edilen polisitemide yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyecek herhangi bir durum söz konusu değildir ancak tedavi edilmeyen ya da kontrol altına alınamayan polisitemide yaşam kalitesi olumsuz yönde etkilenebilir.

Scroll to Top