Uyuşturucu Madde Kullanımının Beyin Üzerine Etkileri
Madde bağımlılığı, uyuşturucu maddelerin kullanımının bireyin fiziksel ve psikolojik sağlığı üzerinde yarattığı olumsuz etkiler nedeniyle ortaya çıkan bağımlılık durumudur. Uyuşturucu maddeler, bireyin zihninde ve fiziksel vücudunda kimyasal değişiklikler yaratarak bağımlılık yapar. Bu bağımlılığın tedavi edilebilmesi için öncelikle maddenin beyinde yarattığı değişikliklerin anlaşılması gerekir. Uyuşturucu maddeler beyinde kimyasal değişiklikler yaparak bağımlılık yapar ve kişinin maddeyi kullanma isteğini kontrol etmesini zorlaştırır. Bu nedenle madde bağımlılığı tedavisi sırasında mutlaka bir uzman doktordan destek alınması gerekir.
Uyuşturucu Maddeler Beyinde Hangi Değişiklikleri Yapar?
Beyin, insan vücudunun tüm fonksiyonlarını kontrol eden karmaşık bir organıdır. Duygularımızı, düşüncelerimizi, algılarımızı ve vücudumuzun tüm hareketlerini beynimiz kontrol eder. Uyuşturucu maddeler, beyinde çeşitli kimyasalların dengesini bozarak sinir hücrelerinin iletişimini olumsuz yönde etkiler. Beyin; karar verme, yargılama, mantık yürütme, problem çözme gibi işlevlerden sorumludur. Uyuşturucu maddeler, beyinde bulunan kimyasalları etkileyerek kişide çeşitli ruh halleri yaratır. Örneğin; bazı maddeler kişide mutluluk hissi yaratırken bazıları kişiyi sakinleştirir veya uyarır.
Beynin işleyişini etkileyen uyuşturucu maddeler;
-
Dopamin: Beynin ödül ve zevk merkezinin aktivasyonunu artırır.
-
Serotonin: Kişide mutluluk, haz ve doyum hissi yaratır.
-
Norepinefrin: Stres ve kaygı seviyesini artırır.
-
GABA: Kişiyi sakinleştirerek stres ve anksiyete seviyesini azaltır.
-
Glutamat: Öğrenme ve hafızayı olumsuz yönde etkiler.
-
Asetilkolin: Dikkati ve odaklanmayı azaltır.
-
Endorfin: Ağrı hissini azaltarak kişiye haz verir.
Uyuşturucunun Beyne Etkileri Nelerdir?
Uyuşturucuların beyinde yarattığı etki, kullanılan maddeye bağlı olarak farklılık gösterir. Uyuşturucuların beyinde yarattığı etki genel olarak şöyledir:
-
Bağımlılık: Uyuşturuculara karşı sürekli bir kullanım isteği doğar ve kişi madde kullanmadan duramaz hale gelir.
-
İşlevsellikte Bozulma: Kişinin çalışma hayatı ve sosyal ilişkilerinde bozulma yaşanır.
-
Tolerans: Kişinin aynı etkiyi elde edebilmesi için daha fazla madde kullanması gerekir.
-
İlk Kullanımda Algılanan Riskin Azalması: İlk kullanımda algılanan risk zamanla azalır ve kişi daha rahat bir şekilde madde kullanmaya başlar.
-
Duygu Durumunda Değişiklikler: Kişinin duygusal seviyesi değişir, öfke ve stres gibi hislerde artış yaşanır.
Uyuşturucu Madde Çeşitleri ve Etkileri Nelerdir?
Uyuşturucu maddelerin beyinde yarattığı etki kullanılan maddenin türüne göre değişiklik gösterir. Genel olarak kullanılan uyuşturucu madde çeşitleri ve etkileri şu şekildedir:
Kokain
Kokain, koka bitkisinden elde edilen beyaz toz halinde bir uyuşturucu maddedir. Kokain uyuşturucusu, genellikle burna çekilerek veya enjekte edilerek kullanılır. Kokain kullanan kişiler kendilerini çok enerjik, güçlü ve zeki hissederler. Kokainin beyinde yarattığı etki ile kişiler kendilerini daha iyi hissettikleri için sıklıkla bu maddeyi kullanma eğiliminde olurlar. Kokain kullanan kişilerde kısa süreli huzursuzluk, kaygı, şiddet ve intihar düşünceleri meydana gelebilir. Ayrıca kokain kullanımı kişiyi motor becerilerinden de uzaklaştırır. Kokain kullanımının ardından kişi kendini yorgun ve bitkin hissedebilir. Kokain bağımlılığı tedavisi için uzman bir doktordan destek alınması gerekir.
Esrar
Esrar veya marihuana, Hint keneviri bitkisinin kurutulmuş yaprak ve çiçeklerinden oluşan bir uyuşturucu maddedir. Esrarın içerisinde tetrahidrokanabinol (THC) adı verilen kimyasal bulunur. THC, esrar kullanıldığında kişi üzerinde etkili olan bileşiktir. Esrar sigarası veya puroya sarılarak içilir, yemeklere karıştırılır veya buharlaşma cihazlarıyla buharı solunur. Esrar kullanan kişiler kendilerini daha sakin ve huzurlu hissederler. Ayrıca esrar kullanan kişilerde yoğun açlık hissi meydana gelir. Esrar kullanımının beyin üzerindeki etkisi henüz tam olarak anlaşılamasa da esrarın beyinde bulunan reseptörleri etkilediği bilinmektedir. Esrar kullanan kişilerde dikkat dağınıklığı, kısa süreli bellek kaybı, öğrenme güçlüğü gibi belirtiler meydana gelebilir.
Sentetik Cannabinoidler (K2)
Sentetik cannabinoidler; bitkisel bir materyal üzerine kimyasal karışımların püskürtülmesiyle elde edilen bir uyuşturucu türüdür. Bu maddeler esrar gibi görünen yapraklar halinde piyasada satılır ancak içeriği esrardaki THC bileşeninden çok daha güçlüdür. Sentetik cannabinoidler, genellikle sigara gibi içilerek veya buharlaşma cihazları ile solunur. Bu maddeyi kullanan kişiler kendilerini çok enerjik ve mutlu hissederler. Ancak sentetik cannabinoid kullanımının beyin üzerinde çok fazla olumsuz etkisi vardır. Sentetik cannabinoid kullanan kişiler; kaygı bozukluğu, nörolojik rahatsızlıklar, kalp atışında hızlanma, mide bulantısı, kusma ve psikoz gibi belirtiler yaşayabilirler.
Methamphetamine (Met)
Methamphetamine ya da Met; kokainin benzeri bir yapıya sahip olup amphetamine yani uyarıcı bir madde türüdür. Methamphetamine; toz halinde buruna çekilerek, kapsül halinde ağız yoluyla ya da cam bir pipet aracılığıyla yakılan maddenin buharının solunmasıyla kullanılır. Methamphetamine kullanan kişiler kendilerini çok enerjik hissederler, konuşkanlaşırlar ve çok az uyurlar. Methamphetamine beyin üzerinde uyarıcı etki yarattığı için kişiler çok uzun süre uyanık kalabilirler. Uzun süre uyanık kalmanın ardından kişiler kendilerini aşırı yorgun hissettikleri için uykusuzluk çekmiş olurlar. Ayrıca methamphetamine kullanımının beyin üzerindeki etkisi ile kişilerde halüsinasyon görme durumu meydana gelebilir.
Ekstazi (MDMA)
MDMA ya da Ecstasy; toz veya kapsül halinde bulunan bir uyuşturucu maddedir. Ekstazi genellikle partilerde veya gece kulüplerinde tüketilen popüler bir uyuşturucudur. Ekstazi alan kişiler kendilerini çok neşeli ve enerjik hissederler. Ekstazi kullanımında enerjide artış yaşandığı için kişiler uzun süre dans edebilirler ve diğer insanlara karşı aşırı bir sevgi hissi duyabilirler. Ekstazi aynı zamanda kişilerde görsel ve işitsel algıyı da artırır. Ekstazi kullanımının beyin üzerinde yarattığı olumlu etkiler kısa süreli olduğu için kişiler tekrar ekstazi kullanma isteği duyarlar. Ekstazi kullanımının ardından kişiler kendilerini yorgun hissedebilirler.
Uçucu Maddeler (Boya Spreyleri, Oje Asetonu vb.)
Uçucu maddeler; yapıştırıcılar, boya spreyleri veya oje çıkarıcıları gibi evlerde bulunan maddelerin içerisinde yer alan kimyasallardır. Uçucu maddeler genellikle inhalasyon yöntemiyle yani solunarak kullanılırlar. Uçucu madde kullanımının beyinde yarattığı etki kişiyi sarhoş ederek baygınlık hissettirmesidir ancak bu etki kısa sürer. Uçucu maddelerin içerisinde birçok farklı kimyasal bulunduğu için bu maddelerin kullanımının kişide yorgunluk, baş ağrısı, iştahsızlık, konsantrasyon kaybı, öğrenme güçlüğü gibi belirtilere sebep olduğu bilinir.
Peyote Kaktüsü (Meskalin)
Peyote kaktüsü; meksika kaktüsü olarak da bilinir ve bu kaktüsün kabuklarının yenmesiyle peyote uyuşturucusu elde edilir. Peyote kaktüsünün içerisinde meskalin adı verilen psikoaktif bileşik bulunur. Peyote kaktüsü kullanan kişiler güçlü halüsinasyonlar görürler ve gerçeklik algıları bozulur.
Beynin Kimyasal Dengesinin Bozulması Ne Anlama Gelir?
Uyuşturucu veya alkol gibi zararlı maddelerin beyinde yarattığı etki sonucunda kişide çeşitli ruh halleri meydana gelir ve bu ruh hallerinin oluşmasında beyinde bulunan kimyasallar etkilidir. Beyindeki kimyasalların dengesinin bozulması; kişinin huzursuz olmasına, kaygı seviyesinin artmasına veya kişinin kendini kötü hissetmesine neden olabilir. Kimyasalların dengesinin bozulması sonucunda oluşan belirtiler genel olarak şöyledir:
-
Beyin nörotransmitterlerinin dengesinin bozulması; serotonin seviyesini düşürür ve kişiyi mutsuz eder. Kişinin ruh hali bozulduğu için intihar düşünceleri meydana gelebilir.
-
Kimyasalların dengesi bozulan kişiler kendilerini çok öfkeli hissederler ve çevrelerine zarar verme eğiliminde olurlar.
-
Kimyasalların dengesizliği kişide kaygı bozukluğu yaratır ve kişiyi sürekli endişeli hissettirir.
-
Kimyasalların dengesizliği sonucunda dopamin seviyesi düşer bu nedenle kişiler kendilerini sürekli bitkin ve yorgun hissederler.
-
Kimyasalların dengesizliği sonucunda norepinefrin seviyesi düşer bu nedenle kişilerin stres toleransı azalır.
Sonuç
Uyuşturucu madde kullanımı, bireyin hem fiziksel hem de psikolojik sağlığını olumsuz yönde etkileyen bir durumdur. Özellikle beyinde yarattığı kimyasal değişiklikler nedeniyle madde bağımlılığı tedavisinin zorlaşmasına neden olur. Bu nedenle bireylerin madde kullanmaya başlamadan önce çevreleri tarafından bilinçlendirilmesi oldukça önemlidir.